Sahih Hadis Ne Demektir?

Sahih hadis ne demektir? Kısaca anlamı nedir? Sahih hadisin taşıması gereken şartlar nelerdir? Kaça ayrılır? Kendi aralarında kaç derecedir?

Adalet ve zabt özelliklerini taşıyan râvîler tarafından muttasıl bir isnatla rivâyet edilen, şaz ve illetli olmayan hadislere denir. Bu tarife göre sahih hadiste şu beş şartın bulunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Senedi muttasıl olmalıdır. Yani baştan sona kadar senette bulunan her râvînin, hadisi bizzat hocasından görüşerek almış olması gerekir. Bu durum hadisin kesin rivâyet sıygaları ile aktarılmasını zorunlu kılar. Kesin rivâyet sıygaları, hadisin beş duyu ile alındığını ifade eden lafızlardır.

Râvîler adaletli olmalıdırlar. Adalet, râvînin her türlü günahtan ve mürüvvete aykırı olan hallerden uzak olması demektir. Buna göre râvî takvalı olmalıdır. Her türlü şirk, fısk, bid'at ve küçük günahlardan sakınmalıdır. Muttakî olduğu bilinmeyen râvînin hadisi sahih olmaz.

Râvîler zabt sahibi olmalıdırlar. Zabt, râvînin gaflet içerisinde olmayıp, uyanık ve dikkatli olması; hadisi ezbere rivâyet ediyorsa istediği anda okuyabilecek ve hatasız aktarabilecek şekilde ezberlemesi; kitaptan rivâyet ediyorsa, hadisi aldığı andan itibaren başkasına aktarana kadar değişikliğe uğratmadan koruyabilmesi; mana ile rivâyet ediyorsa, manayı bozacak durumları bilmesi demektir. Zabt niteliğini taşımayan râvînin hadisi sahih olmaz.

Hadis şaz olmamalıdır. Şaz hadis, sika bir râvînin, kendisinden daha sika bir râvînin rivâyetine veya kendi derecesindeki birden çok sika râvînin ortak rivâyetlerine aykırı olarak rivâyet ettiği hadisdir. Bu durumda daha güvenilir olan râvînin ya da güvenilir olan râvîlerin ortak rivâyeti tercih olunur. Bunlara aykırı olan şaz rivâyet ise sahih olma özelliğini kaybeder.

Hadis illetli olmamalıdır. İllet, hadisi çoğu kere zayıflığa götüren, zor anlaşılabilen kusurdur. Bu kusur tespit edilince hadis sahih olmaktan çıkar. İllet hadisin senedinde veya metninde olabilir. İlletli hadise muallel hadis denir.

SAHİH HADİSLER 2'YE AYRILIR

Sahih hadisler kendi aralarında ikiye ayrılır;

a) Sahih li-zâtihi: Sahih hadiste bulunması gereken şartları en üstün derecede kendisinde taşıyan hadislere denir. Bu tür bir hadisin sıhhati için destekleyici bir isnada ihtiyacı yoktur.

b) Sahih li-gayrihi: Sahih hadiste bulunması gerekli olan şartları en üstün derecede kendisinde bulundurmadığından, aslında hasen olduğu halde, başka isnadlarla desteklendiği için sahih rütbesine yükselen hadise denir. Hadislerin bir üst dereceye yükselmeleri şahid ve mütâbî denen destekleyici hadisler sayesinde olur.

Hadis usulü ilmine göre yukarıda kısaca açıklanan beş şartı taşıyan hadis sahihtir. Bazen bir hadisin sahih olup olmadığı hadisçiler arasında tartışmalı olabilir. Bunun sebebi, sahih hadiste bulunması gereken şartların farklı olarak değerlendirilmesidir.

Sahih hadisin hükmü: Âlimler, ibadet, muamelat gibi bütün dini hükümlerde sahih hadisin delil olduğunu ve onunla amel etmenin gerekli olduğunu ittifakla kabul etmişlerdir. İnanç esaslarında ancak mütevatir hadis delil olur.

Sahih Hadisler Kendi Aralarında Derecelendirilmiştir

Sahih hadislerin isnâdında yer alan râvîlerin adalet ve zabt özellikleri ile sıhhatte esas alınan diğer niteliklerin farklı düzeylerde olması nedeniyle, sahih hadisler kendi aralarında derecelendirilmiştir. Sahih hadislerin sıhhatteki üstünlükleri açısından sıralamaları şöyledir:

  • Birinci Derece: Buhârî ve Müslim'in birlikte rivâyet ettikleri (muttefekun aleyh olan) hadisler.
  • İkinci Derece: Buhârî'nin rivâyet ettiği Müslim'in rivâyet etmediği hadisler.
  • Üçüncü Derece: Müslim'in rivâyet edip, Buhârî'nin rivâyet etmediği hadisler.
  • Dördüncü Derece: Buhârî ve Müslim'in ortaya koyduğu sıhhat şartlarına uygun olan hadisler.
  • Beşinci Derece: Buhârî'nin sıhhat şartlarına uygun olan hadisler.
  • Altıncı Derece: Müslim'in sıhhat şartlarına uygun olan hadisler.
  • Yedinci derece: Buhârî ya da Müslim'in sıhhat şartlarına uygun olmadığı halde, diğer muteber hadis âlimlerince sahih kabul edilerek rivâyet edilen hadisler.

Kaynak: Diyanet

İslam ve İhsan

HADİS ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Hadis Çeşitleri Nelerdir?

SIHHAT DERECESİNE GÖRE HADİS ÇEŞİTLERİ

Sıhhat Derecesine Göre Hadis Çeşitleri

RİVAYETİN KAYNAĞI BAKIMINDAN HADİS ÇEŞİTLERİ

Rivayetin Kaynağı Bakımından Hadis Çeşitleri

HADİSİN KISIMLARI NELERDİR?

Hadisin Kısımları Nelerdir?

MEVZU HADİSLER VE TANIMA ŞEKİLLERİ

Mevzu Hadisler ve Tanıma Şekilleri

HADİS HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN TEMEL BİLGİLER

Hadis Hakkında Bilinmesi Gereken Temel Bilgiler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.