Rabbimiz, Müminleri Yalnız ve Yardımsız Bırakmaz

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Rabbimiz, Müminleri Yalnız ve Yardımsız Bırakmaz” başlığıyla yayınlandı.

“Rabbimiz, Müminleri Yalnız ve Yardımsız Bırakmaz” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde, önümüzdeki haftanın asrın felâketine yol açan Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümü olduğu belirtildi.

Hutbede depremlerin duyulmasının ardından başlatılan bir gönül seferberliğiyle millet olarak birlikte bu felaketin yaralarının sarıldığı vurgulandı. Deprem kuşağı üzerinde yaşamamızdan ötürü milletimiz tedbirli olmaya ve davranmaya davet edildi.

02.02.2024 tarihli cuma hutbesi...

RABBİMİZ, MÜMİNLERİ YALNIZ VE YARDIMSIZ BIRAKMAZ

Muhterem Müslümanlar!

Önümüzdeki Salı günü Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve millet olarak büyük acılar yaşadığımız depremlerin yıl dönümü. Cenâb-ı Hak, afetler sebebiyle ahirete irtihal eden tüm kardeşlerimize rahmet eylesin. Yaralılarımıza acil şifalar versin. Rabbimiz bir daha böyle acılar yaşatmasın. Milletimizi ve tüm insanlığı her türlü afetten muhafaza buyursun.

Aziz Müminler!

Tarihte olduğu gibi millet olarak, altı Şubat depremlerinden sonra da asrın birlikteliğini gerçekleştirerek insanlığa örnek olacak bir kardeşlik destanı yazdık. Bütün zorlukları hep birlikte aşmaya çalıştık. Gönülleri yıkılan, umutları kaybolan kardeşlerimize devletimiz ve âl-i cenâp milletimiz bütün imkânlarını seferber etti. Aziz milletimiz,  bu kardeşlerimize evlerinin, iş yerlerinin ve gönüllerinin kapılarını sonuna kadar açtı. Ülkemizde ensar muhacir kardeşliği âdeta yeniden vücut buldu.  Yurt içi ve yurt dışında düzenlenen yardım kampanyalarıyla iyilik köprüleri kuruldu.

Kıymetli Müslümanlar!

Ülkemizin deprem kuşağında yer alması, bize daha da çok sorumluluk yüklemektedir. Her şeyden önce bütün olumsuzluklara karşı tedbirli olalım. Fay hatlarını dikkate alıp gerekli zemin etüt çalışmalarını yaptıktan sonra en doğru ve en sağlam malzemelerle binalarımızı inşa edelim. Sorumluluklarımızı yerine getirdikten sonra Allah’a tevekkül edelim. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in “Allah her şeyin en güzel şekilde yapılmasını emretmiştir.”[1] hadisine uyarak, işlerimizi en iyi şekilde yapalım. Kendi ellerimizle kendimizi tehlikeye atmayalım.

Değerli Müminler!

Depremin birinci yıl dönümünde aynı zamanda Miraç Gecesi’ni idrak edeceğiz inşallah. Yüce Rabbimiz, İsrâ sûresinin ilk ayetinde bu geceyi bize şöyle haber vermektedir: Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulu Muhammed’i Mescid-i Harâm’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah, her türlü eksiklikten münezzehtir.[2]

Nice zorlukların ardından gelen bu gecede Peygamber Efendimiz (s.a.s), İsrâ ve Miraç olmak üzere iki büyük hadise yaşamıştır. İsrâ, Allah Resûlü (s.a.s)’in Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya yaptığı mübarek yolculuğun adıdır. Miraç ise Mescid-i Aksâ’dan Allah’ın sonsuz kudretini temaşa etmek için semaya yükselişidir.  

Aziz Müslümanlar!

Bizler, Miraç Gecesi münasebetiyle rahmet yüklü esintileri yeniden hissedecek olmanın heyecanını yaşayacağız. Ancak bugün, miracın şâhidi olan ilk kıblemiz Mescid-i Aksâ mahzun. Tevhidin beşiği, emin belde Kudüs işgal altında. Gazze kan ağlıyor. Siyonist işgalci zalimler, tüm dünyanın gözü önünde Filistinli kardeşlerimize soykırım uyguluyor. Onları açlık ve susuzluğa mahkûm bırakarak vatanlarından göç etmeye zorluyorlar. İmkânsızlıklar altında hastanelerde tedavi gören hastaları dahi zalimce katlediyor. Çadırları dahi yakıyor, onlara hiçbir şekilde hayat hakkı tanımıyor.

Kıymetli Kardeşlerim!

Peygamber Efendimiz (s.a.s), yüreğimizin Kudüs ve Mescid-i Aksâ ile çarpmasını, her daim oraya sahip çıkmamızı emretmiştir.[3] Öyleyse kardeşlerimize verdiğimiz maddi ve manevi desteğimizi sürdürelim. Zalimlere ve destekçilerine karşı boykota devam edelim. Dualarımızı kardeşlerimizden eksik etmeyelim.

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e Miraç Gecesi hediye edilen, “Âmenerrasûlü” olarak bildiğimiz Bakara sûresinin son ayetinde yer alan şu dualarla bitiriyorum: “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla ve bize rahmet et! Sen bizim Mevlâmızsın, kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!”[4]

Dipnotlar:

[1] Tirmizî, Diyât, 14. [2] İsrâ, 17/1. [3] Ebû Dâvûd, Salât, 14. [4] Bakara, 2/286.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

DEPREMZEDELERE ZEKAT VERİLİR Mİ?

Depremzedelere Zekat Verilir mi?

DEPREMZEDELER İÇİN NE YAPABİLİRİM?

Depremzedeler İçin Ne Yapabilirim?

MÜSLÜMANIN DEPREM VE DOĞAL AFETLERE BAKIŞI NASIL OLMALIDIR?

Müslümanın Deprem ve Doğal Afetlere Bakışı Nasıl Olmalıdır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.