2014-12-18 23:05:06 [S.K.] 2,756
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi bu haftaki sohbetlerinde müslümanın mesuliyetinin öneminden bahsediyor.
2014-12-18 15:26:21 [A.G.] 1,604
Genç Dergisi yazarı Ayşegül Genç, “Dünyayı Kurtaran Kız” kitabında vicdanı ahret inancına odaklayan, dünyayı kurtarma fikrinden ödün vermeyen kızların hikayesini anlatıyor.
2014-12-18 12:39:28 [A.G.] 2,091
Hazret-i Mevlânâ; Selçuklu medreselerinde ikinci bir İmâm-ı Gazâlî seviyesine ulaşmış, sâkin bir âlim, zühd içinde yaşayan bir müderristi. Hâlbuki onun rûhunda meknûz bir okyanus vardı. O ummânı harekete geçirme, coşturma vazifesi, Şems-i Tebrizî’ye verilmişti.
2014-12-17 16:17:12 [M.M.E.] 18,355
Müslümanın ömründe bir defa umre yapması Hanefî ve Mâlikî mezheplerine göre müekked sünnet , Şâfiî ve Hanbelî mezhebine göre ise farzdır.
2014-12-17 14:23:57 [A.G.] 2,164
Öğretileriyle dünyada ilgi uyandıran büyük mutasavvıf Mevlana'nın vuslata erdiği gece olan ''Şeb-i Arus''ta düzenlenen törenler, farklı renk, din ve kültürleri Konya'da buluşturuyor. Hz. Mevlana'nın hayata gözlerini yumduğu 17 Aralık akşamı yaşananlar, kentte düzenlenen Şeb-i Arus etkinlikleriyle, 741 yıl sonra yine aynı duygularla anılıyor.
2014-12-17 14:03:03 [M.M.E.] 4,331
2014-12-17 13:12:31 [M.M.E.] 7,595
2014-12-17 09:58:58 [M.M.E.] 2,832
2014-12-17 08:07:21 [Ö.F.Y.] 3,641
Ârifler, dünyayı “Allah’tan gâfil olmaya götüren her şey” olarak târif etmişlerdir. Hak’tan gâfil olansa, güneş karşısında gözlerinin üzerine parmaklarını kapatmış kimseye benzer. O kimse parmaklarını kaldırmadan hiçbir şey göremez, hiçbir hakikatin farkına varamaz. Ancak gaflet parmağını gözünden çekebilenler, ilâhî kudret akışlarına nazar kesilir, ilâhî saltanat ve azameti seyrederek irfân ile dolarlar.
2014-12-16 16:00:16 [M.M.E.] 4,354
2014-12-16 15:01:33 [M.M.E.] 1,496
2014-12-16 13:26:35 [F.H.] 9,482
Yapımı 1424 yılında tamamlanan Bursa Yeşil Camii'nde, depremin etkisi ve oluşturduğu hasar, caminin duvarları içerisinde bulunan bir terazi düzeneği ile ölçülebiliyor.
2014-12-16 12:59:42 [Ö.F.Y.] 2,700
Fânî dünya metâını elde etmek için ebedî saâdet mekânı olan âhireti satmak, ne hazin bir aldanış ve ne fecî bir ahmaklıktır.
2014-12-16 12:05:49 [M.M.E.] 1,743
2014-12-16 10:25:56 [M.M.E.] 2,603
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.