Sâlih Kime Denir? Ne Demektir?

Sâlih kime denir? Ne demektir? Kısaca anlamı nedir? Kuran'da hangi anlamlarda kullanılmıştır? Salih vasfı nasıl kazanılır?

Sözlükte "iyi, elverişli, yararlı, dürüst, ahlâklı ve güzel" anlamına gelen sâlih kavramı Kur'ân'da amelin ve insanın sıfatı olarak kullanılmıştır. Sâlih amel; iyi, güzel ve yararlı, Kur'ân ve Sünnete uygun amel demektir. (bk. amel-i sâlih) Sâlih insan, iyi insan demektir. Kur'ân'da peygamberlere (Bakara, 2/72,130) ve müminlere (Âl-i İmrân, 3/114) sâlih denilmiştir. Çoğulu, sâlihûn, sâlihîn ve sâlihâttır.

Sâlih Vasfı Nasıl Kazanılır?

Bir insan, îmânında, amellerinde, ahlâkında, söz, fiil ve davranışlarında dosdoğru ise, hayırlı ve faydalı ameller işliyor, Allah'ın emir ve yasaklarına riâyet ediyorsa "sâlih" vasfını kazanır.

Sâlih İnsan Olmanın İki Şartı

Sâlih insan olmanın iki şartı vardır; îmân etmek, sâlih ameller işlemek. Allah ve peygambere itaat etmek. "Îmân edip sâlih ameller işleyenleri elbette sâlihler arasına dahil edeceğiz". (Ankebût, 29/9) ve "Kim Allah'a ve peygambere itâat ederse işte onlar, Allah'ın nimet verdiği peygamberler, sıddîklar, şehitler ve sâlihlerle beraberdirler. Onlar ne güzel arkadaştırlar." (Nisâ, 4/69) âyetleri bu gerçeği ifade etmektedir.

Hadis ilminde makbul hadislere de sâlih denir. Hadisler hakkında ceyyid, kavî, ma'ruf, mahfuz, mücevved, şâhit gibi terimler de "sâlih"le aynı anlama gelir. Bu sıfatlarla nitelenen hadisler dinde delil olarak kabul edilirler. Ayrıca sâlih, râvîler hakkında ta'dil lafzı olarak da kullanılır. Herhangi bir râvî hakkında "sâlih" veya "sâlihu'l-hadis" denmişse, o râvî ta'dilin en alt mertebesinde bulunuyor demektir. Bu sıfatla nitelenen bir râvînin hadisi az zayıftır. Bu haliyle dinde delil olmaz. Destekleyici isnadları bulunduğu takdirde hasen li gayrihi derecesine yükselebilir.

Kaynak: Diyanet

İslam ve İhsan

AYETTE BAHSEDİLEN SALİH KULLARIN 3 ÖZELLİĞİ

Ayette Bahsedilen Salih Kulların 3 Özelliği

SALİHLERİN ALAMETLERİ

Salihlerin Alametleri

SALİH MÜMİNLERİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Salih Müminlerin Özellikleri Nelerdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.