2016-07-30 16:36:49 [A.E.] 1,603
İsrail güçleri Kudüs'ün kuzeyindeki askeri kontrol noktasında "dur" ihtarına uymadığı ileri sürülen bir Filistinli genç kızı vurarak yaraladı. Yaralı Filistinliye müdahale etmek isteyen sağlık görevlilerini İsrailli askerler engelledi.
2016-07-30 16:23:51 [A.E.] 1,541
Suriye'nin Halep kenti her gün Esed rejiminin ve Rusların savaş uçaklarıyla yoğun hava saldırılarına maruz kalıyor. Yüzlerce sivilin öldüğü bu saldırılarda yaralananlara daha iyi hizmet edebilmek için Biz Ümmetiz Platformu, yer altı hastanesini kurdu.
2016-07-30 15:56:12 [A.E.] 4,289
Kalb, içinde bulunduğu vasatın rengine, şekline ve âhengine bürünür. Ancak, bu hâl kalbde belli tesirlerin kök salıp yerleşmesindeki başlangıç hâlidir. Sonradan oluşan müsbet veyâ menfî tesirler, evvelkilere benzerlik veyâ zıdlık sebebiyle müsbet de olabilirler, menfî de. Lâkin kalb, başlangıçta iyi tesirlerle yoğrulup belli bir kıvâma getirilmedikçe büyük bir tehlikeye mâruzdur.
2016-07-30 15:10:27 [V.Y.T] 10,175
Dr. Hamdi Yıldırım, namaz kılan kimseye cinlerin musallat olup olmadığını anlatıyor...
2016-07-30 14:56:12 [A.G.] 1,797
Hiç kuşkusuz Türkiye’nin önündeki en öncelikli, en can alıcı konu terör meselesi. İçeride oldukça başarılı bir mücadele sayesinde terör örgütüne önemli bir darbe vurulmuş vaziyette. Ancak terörle mücadele konusunda içerideki başarıya paralel dışarıda ise terör örgütünün uzantısı PYD, Kuzey Suriye’de müttefikimiz (!) Amerika’nın marifeti ve desteği ile alan kazanmaya devam etmekte.
2016-07-30 14:37:53 [A.G.] 1,872
Hizmette bulunan kimse, hizmetteki aksaklıklardan dolayı başkalarını suçlamamalı, ayıp ve kusuru öncelikle kendinde aramalıdır. Müsâmahayı gayriye, muâhezeyi (sorgulamayı) nefsine yöneltebilmelidir.
2016-07-30 14:37:02 [M.K.] 2,314
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri’ne göre akıl ve ilham; Allâh’ın zât ve sıfatlarını lâyıkıyla kavrayabilmekten, yakînî bilgiye ulaşmaktan, hakîkatleri kusursuz ve tam olarak bilmekten ve idrak kapasitesinin ötesindeki bilgilere ulaşmaktan âcizdir.
2016-07-30 14:12:42 [A.E.] 1,942
Medline Sorumlu Müdürü Dr. Koray Akay, boğulma nasıl olur, acil müdahale nasıl olmalıdır gibi sorulara yanıt verdi.
2016-07-30 14:05:29 [M.K.] 13,040
Kur’an-ı Kerim’de pek güzel, ibretli kıssalar anlatılır.
2016-07-30 13:10:22 [M.K.] 3,600
30Muhabbet, sevilen varlığın ehemmiyet ve mükemmelliği nisbetinde bir kıymet ifâde ettiğinden, beşerî muhabbetlerde ulaşılabilecek zirve, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e duyulan muhabbettir. Çünkü insanlığın muhabbet meyline O’ndan daha lâyık bir insan tasavvur olunamaz.
2016-07-30 12:15:53 [A.G.] 4,362
Asrımızda yoğun bir îman problemiyle karşı karşıyayız. Ne yazık ki, dînin sağlaması modern hayat üzerinden yapılıyor. Modern hayat, şimdiye kadar ne Batı’ya huzur ve mutluluk sunmuştur, ne de onu taklit eden insanlara...
2016-07-30 10:50:30 [A.E.] 3,602
Dünyâ günlerini hesapsızca yaşayanlar, zâyi ettikleri o günlerin hasret ve nedâmeti içinde yanacaklardır. Bu âlemde Allâh rızâsını kazanamayanları, ölüm ötesinde korkunç bir cehennem beklemektedir. Îmânsız bir şekilde gafletle kapanan gözler, muzdarip ve korkunç kabir akşamlarına açılacaktır.
2016-07-29 18:21:05 [A.G.] 2,614
Hakîkaten “benlik” ve “iddiâ”, hizmet yolunun kanseridir. Bu hastalığın tedâvisi son derece zordur. Tekkelerde umûmiyetle üzerinde “Hîç” yazan bir levha bulunur ki bu, insana, enâniyetten vazgeçip ilâhî kudret karşısındaki acziyetini idrâk etmeyi telkîn eder.
2016-07-29 17:57:11 [A.E.] 2,345
Âhiretin unutulduğu, dünyanın nefsânî ihtiraslarla kirlendiği, israfın arttığı ve tüketim çılgınlığının had safhada olduğu günümüzde, Allâhʼın lûtfettiği nîmet ve imkânların mesʼûliyetini ve uhrevî hesâbını ciddiyetle düşünmek gerekir. Garip, fakir ve muhtaçların, servetler içinde ilâhî tâyinle belirlenmiş bir haklarının olduğu, hatırdan çıkarılmamalıdır. O hakkın, gönüllü infaklarla ödenmediği takdirde, türlü musîbet ve felâketlerle de elden çıkabileceğini unutmamak îcâb eder.
2016-07-29 17:34:11 [A.E.] 1,887
Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım, sandalyede namazı kimlerin kılabileceğini anlatıyor...
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.