Sünnet-i Seniyye'ye Uymanın Mükâfatı

30Muhabbet, sevilen varlığın ehemmiyet ve mükemmelliği nisbetinde bir kıymet ifâde ettiğinden, beşerî muhabbetlerde ulaşılabilecek zirve, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e duyulan muhabbettir. Çünkü insanlığın muhabbet meyline O’ndan daha lâyık bir insan tasavvur olunamaz.

Rasûlullâh’ın rûhâniyet dokusuna yabancı kalanlar ve O’na muhabbeti yaşamayanlar, Allah muhabbetinden de mahrum kalırlar. Allâh’a muhabbet deryâsına götürecek olan yegâne rahmet ve muhabbet pınarı, Peygamber Efendimiz’dir. Öyle ki Hazret-i Peygamber’e muhabbet, Allâh’a muhabbet; O’na itaat, Allâh’a itaat; O’na isyan, Allâh’a isyan sadedindedir. Nitekim âyet-i kerîmede buyrulur:

(Rasûlüm!) De ki: Eğer Allâh’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın...” (Âl-i İmrân, 31)

Muhabbetin Allâh’a yöneltilmesi, önce Hazret-i Peygamber’in muazzez varlığını, sonra Hak dostlarını, daha sonra da bir huni gibi genişleyerek Allah katında makbûl olan her varlığı, makbûliyet derecelerine göre sevmeyi îcâb ettirir. Hazret-i Peygamber’e ve O’nun vârisleri olan ehlullâha muhabbette bereket, onlardan uzak kalmakta ise ebedî nedâmet vardır.

Dünyânın gösterişli ve aldatıcı güzelliğini gönlünden çıkaranlar, Hakk’a yaklaşmaktaki târifsiz lezzete nâil olurlar. Gönül aynası Rabbin hakîkî aşkı ile cilâlanınca, oraya her an nice güzellikler akseder; Cenâb-ı Hakk’ın sayısız kudret akışlarına şâhid olunur. Hak dostları için bizim güzellik ve câzibelerine meftun olduğumuz mecâzî renkler, kokular ve tatlar yoktur. Onlar, dünyevî süslerin ve zevklerin câzibesinden kurtulmuşlardır. Zîrâ onlar, mârifetullâha ermişlerdir. Dünyâ ilimlerinin kabuğundaki nakışı bırakmışlar, hakîkate ermişler ve oradan ilâhî sonsuzluğu seyretmektedirler.

Yüce huzûra kabûlün kapısı, muhabbet anahtarı ile açılır. Fakat muhabbet, kuru bir iddiâ olmamalıdır. Sözde kalarak özde hiçbir tesir hâsıl etmeyen boş konuşmaların hakîkî muhabbetle hiçbir ilgisi yoktur.

ALLAH'A İTTİBÂ ÜÇ ŞEKİLDE OLUR?

Muhabbetin en güzel ve mânâlı tezâhürü, sevilene “ittibâ”dır. Allah Teâlâ’ya ittibâ ise üç şekilde olur:

1- O’nun sevmediklerinden kaçınmak.

2- Sevip râzı olduğu amel-i sâlihlerde bulunmak.

3-O’nu daimâ zikrederek, her nefes ve davranışta O’nu hatırından çıkarmamak.

Böyle bir ittibâyı beraberinde getirmeyen muhabbet iddiâları, Hak katında geçersizdir.

İNSANIN ÖDEDİĞİ EN AĞIR BEDEL

İnsanoğlu en ağır bedeli, muhabbeti uğrunda öder. Bu fânî âlemde ödenen en ağır bedel ise, ilâhî muhabbetin bedelidir. Bu sebeple peygamberler ve onları tâkib eden Hak dostları, teblîğ ve irşadlarıyla, Allah yolundaki hizmetleriyle, ömürleri boyunca muhabbetlerinin bedelini ödeyebilme gayreti içinde yaşadılar. Böylece Allâh ile dostluğun ulvî lezzetine gark oldular.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, 40 Soru 40 Cevap, Erkam Yayınları, 2011

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.