2017-11-07 14:47:50 [A.G.] 3,482
Âlimlerin ve âriflerin birbirini değerlendirmeleri gıyaben olmamalıdır. Üçüncü şahısların yanında yapılan değerlendirmeler, çoğu zaman gıybet olmanın da ötesinde daha büyük yanlışların ve haksızlıkların yapılmasına sebebiyet verebilmektedir. Yanlış bir söz, hüküm, değerlendirme ya da bakış açısı söz konusu ise imkân ve fırsatını bulup bizzat ilgilinin yanına kadar gitmeli ve meseleyi açıklığa kavuşturmalıdır. Ümmet birliği ve Müslümanların birbirine hüsn-i zannının devamı için böyle yapmak en doğru yoldur.
2017-11-07 14:37:23 [A.G.] 1,311
Altınoluk Dergisi Dünya Gündemi köşesi yazarı Beytullah Demircioğlu geçtiğimiz ayda meydana gelen hadiseler ışığında Ortadoğu'da değişen dengeleri analiz ediyor.
2017-11-07 10:23:48 [A.G.] 2,490
Ortada bir hastalık, bir sıkıntı ve bir problem varsa ille yapılacak iş bunların çıkış sebeplerini araştırmak ve problemleri gidermek için çare üretmektir. Bugün yaşanılan tabloyu kalemle ifade etmeye ihtiyaç yoktur. Çünkü yalın gerçek söze ve yazıya hacet bırakmadan varlığını bizzat haykırmaktadır.
2017-11-07 10:21:10 [Ö.F.Y.] 3,246
Bizler, ümmetin derdiyle dertlenip Allah Rasûlüʼnün emânetine ne kadar sahip çıkabilirsek; Efendimizʼin mübârek sîmâsı da bizden yana o kadar mütebessim olacaktır. Fakat -Allah korusun- bizler enâniyet girdaplarına kapılıp nefsânî çekişmelerle din kardeşliği hukukunu çiğnersek; bu defa Oʼnun rakîk ve latîf rûh-i saâdetleri, bizler sebebiyle incinecek, mahzun ve mükedder olacaktır.
2017-11-07 10:20:46 [Ö.F.Y.] 5,038
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i tanımanın ve O’na muhabbetin en büyük delîli, O’nun sünnetini güzelce tatbik edebilmektir. Kalplerde muhabbet-i Muhammedî olmadan sünnete ittibâ, sûretâ ve zoraki bir ittibâdır ki, gönül feyzinden, rûhâniyet ve mânevî bereketten mahrumdur.
2017-11-07 09:44:29 [Ö.F.Y.] 20,044
İnsanların ayıplarını araştırmamak, hattâ tesâdüfen görülen ayıp ve kabahatleri dahî setretmek, yani örtmek, her mü’minin, beşerî münâsebetlerinde dikkat etmesi gereken mühim bir husustur.
2017-11-06 17:50:24 [M.K.] 7,721
Uzmanlar, çocuğun yaşıtlarına göre geç okuyup yazmasının disleksi belirtisi olabileceğine dikkat çekiyor.
2017-11-06 17:33:39 [M.K.] 3,061
İslâm, bir güne veya belli zamanlara sığdırılabilen bir din değildir. Hayatı doğumdan ölüme, hatta ölüm sonrasına kadar bütün yönleriyle ihâta eder.
2017-11-06 17:31:11 [M.K.] 5,724
Dost meclislerinin vazgeçilmez içeceği kahvenin 40 yıl hatırın yanında sağlığa da birçok faydası bulunuyor.
2017-11-06 17:19:11 [M.S.T.] 1,150
Suriye’de Esed rejiminin ablukasındaki Doğu Guta’da giderek kötüleşen şartlar, ailelerin geçinmesine imkan vermiyor. Altı çocuklu baba İbrahim Muhammed, iş bulamadığı için çocuklarına günde yarım öğün yemek getirebildiğini söyledi.
2017-11-06 17:12:24 [A.G.] 3,146
Sadaka ve iyiliklerin önündeki en büyük engel, “fakir düşme endişesidir.” Onu da insana telkin eden şeytandır. [bk. Bakara sûresi (2), 268]
2017-11-06 16:57:29 [M.S.T.] 15,206
Cebir ilminin kurucularından olduğu kabul edilen Abdülhamid İbn Türk kimdir? Eserleri nelerdir? İbni Türk denmesinin sebebi nedir? Abdülhamid İbn Türk kısaca hayatı...
2017-11-06 16:40:31 [M.S.T.] 2,578
Abdullah Sert Bey'in anlatımıyla konuşmaya başlamadan önce her müslümanın uyması ve dikkat etmesi gereken özel edep ...
2017-11-06 16:29:30 [A.G.] 1,385
Altınoluk Dergisi, 381. sayısı "Rabbani Ölçülere Göre Zihniyet Onarımı" kapağıyla çıktı.
2017-11-06 16:01:30 [A.G.] 2,050
Ubeydullah Ahrâr Hazretleri İslâm’ın emir ve yasaklarına son derece bağlı idi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in Sünnet-i Seniyye’sine tâbî olmadan yüksek mertebelere ulaşmanın mümkün olmadığını ısrarla vurgulardı.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.