2017-11-08 16:24:34 [M.S.T.] 1,439
NASA, Juno uzay aracıyla çekilen Jüpiter'in yeni fotoğraflarını paylaştı.
2017-11-08 16:20:03 [M.S.T.] 1,181
Rize'de 300 ortaokul öğrencisi, sınır bölgelerinde görev yapan Mehmetçik'e moral vermek için mektup yazdı. Mektuplarda, "Siz orada mücadele ederken, biz burada gelecek için okuyoruz. Siz, bizim gururumuzsunuz." ifadeleri dikkati çekti.
2017-11-08 14:40:28 [M.S.T.] 23,770
Kıyamet nedir? Kıyamet günü neler olacak? Kıyamet kopmadan önce neler olacak? Kıyamet alametleri nelerdir? Kıyamet alametleri nasıl olacak? Kıyamet alametleri olan deccal, yecüc ve mecüc, dabbetül arz gibi olaylar nasıl gerçekleşecek? Güneşin batıdan doğmasında neler yaşanacak? Kıyamet alametleri ile ilgili hadis ve ayetler nelerdir?
2017-11-08 14:34:25 [A.G.] 2,452
Şikâyet hâli, çoğu zaman zafiyet ve acziyetin dışa yansımasıdır. Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem)’nün “keşke şöyle olsaydı ya da olmasaydı” tarzında kurulan cümlelerin ya da sığınılan gerekçelerin, şeytana kapı araladığını ifade etmesi[1] bu mânâda son derece anlamlıdır.
2017-11-08 13:53:49 [M.K.] 3,806
Sevr Mağarası, kulu sonsuz esrâr fezâsından, vâsıl-ı ilallâh kılacak temel kalbî eğitimin başlangıç mekânı ve ilâhî yolculuğun ilk merhalesi olmuştur.
2017-11-08 13:49:18 [M.K.] 5,734
Yüce Rabbimizin insanoğluna lutfettiği maddî ve mânevî imkânlar birer emânet hükmünde olup nerede ve nasıl kullanılacağı yine Rabbimiz tarafından beyân edilmiştir.
2017-11-08 09:00:11 [M.K.] 4,022
İslâm bir taraftan kardeşlerimize nâzik ve güzel davranmayı diğer taraftan da şahsımıza karşı yapılan hatâ ve kusurları affetmemizi tavsiye ediyor.
2017-11-08 08:54:50 [Ö.F.Y.] 15,706
Kendisine az bir dünyalık takdir edilen müʼmin, belki fazlasına sahip olsaydı, mağrur olup azgınlıklara sürüklenebileceğini düşünerek hamd etmelidir. Daha azına sahip olsaydı, belki isyana düşeceğini düşünerek şükretmelidir. Kahrın da lûtfun da birer imtihan olduğunu idrâk edip gönül huzurunu korumalıdır.
2017-11-08 08:02:22 [F.H.] 8,224
İman-ı kâmile sahip olabilmek için tasavvuf eğitimi zorunlu mudur? Tasavvufî çevrelerde nakledilen: “Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır” sözü şöyle anlaşılmalıdır: “Mürşidi yani rehberi olmayan kişinin, rehberi şeytan olur”
2017-11-07 18:20:42 [M.K.] 7,603
Peygamber Efendimiz’e kim suikast düzenledi? İşte Hz. Peygambere suikast olayı...
2017-11-07 17:53:30 [A.G.] 1,856
Kur’an’da ve Rasulullah’ın toplum inşa ederken ki insan – toplum ilişkilerinde, derin psikolojik tespitler ve uyarılar vardır. Onun için de kişilik formatımızı hep Kur’an’ın çerçevesinde, Rasulullah’ın şahsiyet bütünlüğü içinde tutmak için Kur’an’a ve Rasulullah’a bakmalıyız. Bu bize “ölçü duyarlılığı” kazandıracaktır. Eğer bunu kazanabilirsek o zaman önümüzde sürekli bir “kalb ve beyin onarımı” görevi bulunacaktır.
2017-11-07 17:13:32 [A.G.] 1,704
Myanmar'da ordu ve fanatik Budistlerin Arakanlı Müslümanlara yönelik saldırıları devam ederken, canlarını kurtarmak için Bangladeş'teki kamplara sığınan yaklaşık yarım milyon çocuktan birçoğu kayıp anne-babasının izini bulmaya çalışıyor.
2017-11-07 16:49:27 [M.K.] 4,968
Allah ve Resûlü’nün mü’minlere olan şefkat ve merhameti ne kadar büyük… Bu durumda biz Müslümanlara düşen vazife de, zulüm ve haksızlıktan şiddetle kaçınarak âhirette iflâsa düşmekten korunmak, şahsımıza karşı yapılan hataları bol bol affetmek ve mü’min kardeşlerimizin arasını ıslah etmektir.
2017-11-07 15:29:55 [A.G.] 12,985
Bir Müslüman eve girdiğinde selam vermelidir. Selâm, evde bereketin artmasına, hayır ve rahmetin çoğalmasına vesile olur.
2017-11-07 15:06:21 [A.G.] 3,703
Hikmet sahibi insanlar her şeyin yerini ve önemini kavramışlardır. Önemsiz şeyleri abartma, önemli şeyleri ihmal etme hatası işlemezler. En önemli şeyleri en önemsiz şeyler için feda edecek ahmaklıklar yapmazlar. Aynı şekilde kendi yer ve değerlerini de bilir, ne şımarır ve azar ne de kendilerini ziyan edecek şekilde hayatlarını boşa harcarlar. Kendisine hikmet verilen kişiler sahip oldukları her şeyi (ömür, ilim, mal, sağlık vs.) de bir denge içinde yerli yerinde kullanırlar.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.