Mescid-i Arış Nerededir?

Mescid-i Arış nerededir? Arış Mescidi'ni önemi nedir? Mescid-i Arış hakkında kısa bilgiler...

Bedir Gazvesi’nin meydana geldiği yerde yapılmıştır. Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in savaşı idare etmesi için kurulan gölgeliğinin bulunduğu Bedir’e hâkim bir tepede inşa edilen mescidin aşağı tarafında, Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ve ordusunun yakınında karargâh kurduğu kuyular yer almaktadır. İlk defa kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmeyen bu mescidin giriş kapısının sağında yer alan ve günümüzde de korunan kitâbeden Osmanlı döneminde yenilendiği anlaşılmaktadır. Bugün burada modern tarzda inşa edilen ancak geçmişten de bazı izler taşıyan güzel bir mescid yer almaktadır.

Mescid-i Arîş'in kıble duvarının bittiği yerden Medine-Mekke yoluna kadar uzanan hurmalığın bulunduğu yer savaşın geçtiği alandır. Müslümanların karargâhı bugün Bedir Kabristanı’nın kuzeydoğusunda bulunan hurmalık yerdir ve buraya ilgili âyette geçen tabirle (el-Enfâl 8/42) "udvetü’d-dünyâ" adı verilir. Müşriklerin karargâhı ise savaş alanının batı tarafında Medine-Mekke yolunun güneybatısındaki yüksek tepenin arka tarafına düşer ve buraya da "udvetü'l-kusvâ” adı verilir.

Kaynak: Diyanet İşleri Kutsal Topraklar Rehberi

İslam ve İhsan

BEDİR SAVAŞI

Bedir Savaşı

MESCİDİ NEBEVİ NEDİR, NEREDE? MESCİDİ NEBEVİ'NİN ÖZELLİKLERİ

Mescidi Nebevi Nedir, Nerede? Mescidi Nebevi'nin Özellikleri

MEDİNE NEREDEDİR, ÖNEMİ NEDİR?

Medine Nerededir, Önemi Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.