Mehmet Akif Ersoy Kimdir?

Mehmet Akif Ersoy kimdir? İstiklal Marşı’nın yazarı, milletvekili, şair, düşünür; Mehmet Akif Ersoy’un kısaca hayatı...

Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi, İstiklal Marşı’nın yazarı, milletvekili, şair ve düşünür Mehmet Akif Ersoy’un hayatı...

MEHMET AKİF ERSOY’UN KISACA HAYATI

Mehmet Akif Ersoy, 20 Aralık 1873’te İstanbul Fatih’te dünyaya geldi. Şiirlerinde milli ve manevi duyguları işleyen Ersoy’un annesi Buhara’dan Anadolu’ya göçen bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım, babası Fatih Camiî medrese hocalarından Kosova doğumlu Mehmet Tahir Efendi’dir. Babasının ebced hesabıyla doğum tarihine karşılık gelen “Ragif” adını verdiği Ersoy, arkadaşlarının ve annesinin daha kolay telaffuz edildiği için söylediği “Akif” adını benimsedi.

Mehmet Akif Ersoy’un Eğitimi

Ersoy, ilk öğrenimine Fatih’te Emir Buhari Mahalle Mektebi’nde başladı. 1882’de Fatih Merkez Rüştiyesi’nde orta öğrenimine devam etti. Babasından Arapça dersi aldı. Aynı zamanda Fatih Camiî’nde Farsça derslerini de takip etti. Rüştiyedeki eğitimi boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca dillerinde sürekli birinci oldu.

Mehmet Akif Ersoy’un Okuduğu İlk Kitap

Ersoy, rüştiye yıllarında şiire merak duymaya başladı ve şiir kitaplarına yöneldi. Ersoy’un okuduğu ilk manzum eser Fuzuli’nin “Leyla ve Mecnun” eserioldu. Ersoy, rüştiyeyi bitirdikten sonra 1885’te dönemin gözde okullarından Mülkiye İdadisi’ne kaydoldu. Babasını 1888’de kaybeden Ersoy’un ailesi, ertesi yıl büyük Fatih yangınında evlerinin yanmasıyla yoksulluğa düştü.

Mehmet Akif Ersoy’un Mesleği

Milli Şair, öncelikle meslek sahibi olmak ve yatılı okulda okumak istediği için Mülkiye İdadisi’ni bıraktı. Yeni açılan veteriner yüksekokulunda “Ziraat ve Baytar Mektebi”ne başladı. 1893’te mektebin baytarlık bölümünü birincilikle bitirdi.

Mehmet Akif Ersoy’un Yaptığı Sporlar

Ersoy, okul yıllarında spora da ilgi gösterdi. Başta güreş ve yüzücülük olmak üzere uzun yürüyüş, koşma ve gülle atma yarışlarına katıldı.

Mehmet Akif Ersoy’un İlk Eseri

Mehmet Akif Ersoy’un şiire olan ilgisi, okulun son iki yılında giderek artarken, çeşitli gazete ve dergilerde şiirleri yayımlandı. Bilinen ilk eseri “Hazine-i Fünun” mecmuasında 1893’te yayımlanan bir gazel oldu. Ersoy, “Tophane-i Amire” veznedarı Mehmet Emin Bey’in kızı İsmet Hanım’la 1898’de evlendi. Bu evlilikten 3 kız, 3 erkek çocuğu oldu. Ersoy, şiir yazarak ve öğretmenlik yaparak edebiyat alanındaki çalışmalarına devam etti. Neşriyat dünyasına girişi, daha çok 1908’de “İkinci Meşrutiyet”in ilanıyla başladı. Arkadaşları Eşref Edip ve Ebül’ula Mardin tarafından çıkarılan ve ilk sayısı 27 Ağustos 1908’de yayımlanan “Sırat-ı Müstakim” dergisinin başyazarı oldu.

MEHMET AKİF ERSOY ESERLERİ

Ersoy, şiirlerini 7 kitaptan oluşan “Safahat” adlı eserinde topladı. 1911’de yazdığı ilk bölümde Osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini, 1912’de yazdığı “Süleymaniye Kürsüsünde” adlı ikinci kitapta Osmanlı aydınlarını anlattı. “Halkın Sesleri” adlı üçüncü bölümü 1913’te, “Fatih Kürsüsünde”yi ise 1914’te yazdı. Yazar ve şair Ersoy, 1917 tarihli “Hatıralar” ile I. Dünya Savaşı hakkında görüşlerinin yer aldığı 1924 tarihli “Asım”ın ardından 7. bölüm olan “Gölgeler”i 1933’te tamamladı. Yoğun ısrarlar sonucu Kur’an-ı Kerim’i Türkçeye tercüme etmeyi kabul eden Ersoy, 6-7 sene üzerinde çalışmasına rağmen sonuçtan memnun kalmayarak imzaladığı anlaşmayı feshetti.

İstiklal Marşı Safahat’a Neden Konulmadı?

Mehmet Akif Ersoy, “İstiklal Marşı”nı Türk milletine armağan ettiği için Safahat eserine koymadı.

Ersoy, Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi’ne seçildi. 1921’de Ankara Taceddin Dergahı’na yerleşti.

İSTİKLAL MARŞI NE ZAMAN YAZILDI?

İstiklal Marşı yarışmasına 500 lira ödül verileceği için katılmayan şair, Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey’in ricası ve arkadaşı Hasan Basri Bey’in teşvikiyle ikna olarak yazmaya başladı. Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye’de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey tarafından Meclis’te okunup ayakta dinlenen İstiklal Marşı, 12 Mart 1921’de “Milli Marş” olarak kabul edildi. Ersoy, ödül olarak verilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışladı. Kurtuluş Savaşı ve zafer sonrası uzunca bir süre Mısır’da yaşayan ve orada Türkçe dersleri veren usta şair, 17 Haziran 1936’da tedavi için İstanbul’a döndü.

Mehmet Akif Ersoy Ne Zaman Vefat Etti?

Mısır’dan hasta ve yorgun olarak dönen Ersoy, hayatını kaybettiği 27 Aralık 1936’ya kadar Abbas Halim Paşa’ya ait Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nın dördüncü katındaki dairede kaldı.

Mehmet Akif Ersoy’un Kabri Nerede?

İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’un her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilen kabri Edirnekapı Şehitliği’nde bulunuyor.

İslam ve İhsan

İSTİKLAL MARŞI’NIN SÖZLERİ VE ANLAMI - İSTİKLAL MARŞI’NIN 10 KITASI

İstiklal Marşı’nın Sözleri ve Anlamı - İstiklal Marşı’nın 10 Kıtası

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE ŞİİRİ

Çanakkale Şehitlerine Şiiri

ÜMMETİN DİLİ: MEHMET AKİF ERSOY

Ümmetin Dili: Mehmet Akif Ersoy

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • ödevime gerçekden yardımcı oldu

    Bana ödevimde yardım ettiğim için sana çoooook teşekkür ederim

    Eksik bilgi yoksa gayet iyi

    hakkaten tebrik ediyorum çok faydalı teşekkür ederim

    çok iyi bilgi veriyor ellerinize sağlık saygılarımlq

    çok iyi bilgi veriyor ellerinize sağlık saygılarımlq

    H-A-R-İ-K-A bu kadar

    çok güzel gerçekten çok işime yaradı çok teşekkür ediyorum

    çok güzel ve yararlı

    baya yararlı ve çok lazım olan bir bilgi @@@

    çok güzel

    Çooooooook yardımcı oldu teşekürler, SAGILARLA , ecrin

    harika çok yardımcı oldu tşk

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.