Kur’ân-ı Kerim’den Etkilenip Müslüman Oldu

Aydın'ın Didim İlçesi'nde yaşayan 52 yaşındaki İngiliz Judith Anne Moran, çevresinden etkilenerek İslamiyet'i seçti.

17 yıldır Türkiye'de, 3 yıldır da Didim'de yaşayan İngiliz Judith Anne Moran, çevresindeki Müslüman arkadaşlarından dinlediği Kur'an-ı Kerim'dan etkilenerek Müslüman oldu. Daha önce Kuşadası ve Marmaris'te yaşayan ve iyi derecede Türkçe konuşan Moran, "Türkiye'yi ve Türk insanını çok seviyorum. Bütün arkadaşlarım Türk ve bana çok yardımcı oluyorlar. Ben Müslümanlığa geçmek için 10 yıldır düşünüyorum. Kuran dinlediğim zaman çok huzur buluyorum. Kuran okumadan başımı huzurla yastığa koyamıyorum" dedi.

Hristiyan Ortodoks olan Moran, bu kararına aile üyelerinin tepki gösterdiğini yalnızca İngiltere'de yaşayan kızının kendisini desteklediğini belirterek, "Ailem bana karşı çıktı ancak ben kendimi biliyorum. Ben bu şekilde mutlu ve huzurluyum" dedi. Moran, sıradaki hedefinin Türk vatandaşlığına geçmek olduğunu da söyledi.

İslamiyeti seçen Moran için Didim İlçe Müftülüğü'nde ihtida töreni düzenlendi. Töreni Didim İlçe Müftülük görevlisi Abdurrahman Tüfekçi yönetirken, törene şahit olarak Moran'ın arkadaşları Seyithan Demirel ve Muhsin Koca da katıldı. Tören Kur'an-ı Kerim'den sureler okunmasının ardından, Vekil Müftü Tüfekçi'nin İslamiyet ve Müslümanlığın kaideleri hakkında bilgi vermesi ile sürdü. Kendi rızası ile Müslümanlığı seçtiğini ve Müslümanlığın yaptırımlarına uyum sağlayacağını belirten Moran, Kelime-i Şahadet getirdi. Törenin sonunda Vekil Müftü, Ceylan Yağmur Moran'a İhtida Belgesi ile birlikte Kuran-ı Kerim ve Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları'ndan çıkan dini bilgiler içeren kitaplar hediye etti.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.