Kıbrıs Tatlısı Tarifi

Tatlı, hayatımızın vazgeçilmez lezzetlerinden biridir. Tatlının Türk mutfağında mühim bir yeri olduğu aşikâr. Türk dünyasına malolmuş tatlılar olduğu gibi yörelere özgü tatlılar da var. Bunlardan biri Kıbrıs tatlısıdır. Peki Kıbrıs tatlısı nasıl yapılır?

Tadı damağınızda kalacak Kıbrıs tatlısının tarifi, malzemeleri ve yapılışı...

Keki İçin Malzemeler:

  • 3 adet yumurta
  • ½ su bardağı toz şeker
  • ½ su bardağı sıvı yağ
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 su bardağı galeta unu
  • 1 su bardağı toz Hindistan cevizi
  • 1 su bardağı kırılmış ceviz

Üzeri İçin Malzemeler,

  • 1 litre süt
  • 2 yemek kaşığı nişasta
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1 paket vanilya
  • ½ su bardağı toz şeker
  • 200 gram krema – çırpılmış

Şerbeti İçin Malzemeler,

  • 2 su bardağı toz şeker
  • 2 su bardağı su
  • 1-2 damla limon suyu

Yapılışı:

Şeker ve suyu bir tencereye alın ve kaynatın. Kaynadıktan sonra 1-2 damla limon suyu koyup kenara alın.

Yumurtaları şekerle birlikte bir kapta çırpın. Sıvıyağ ekleyip çırpmaya devam edin. Hindistan cevizi ve galeta unu, vanilya ve kabartma tozunu ekleyip spatula yardımıyla karıştırın. En son dövülmüş cevizi ekleyip fırın kabına alın.

Evvelden ısıtılmış 200 derecelik fırında 30 dakika pişirin. Fırından çıkarıp kenarda ılıtın. Soğumuş şerbeti üzerine dökün.

Kreması için,

Süt, nişasta, un, vanilya ve şekeri bir tencerede pişirin. Kaynadıktan sonra kenara alın. Soğuduktan sonra çırpılmış kremayı ilave edip yavaşça birbirine yedirin. Kremayı şerbetli tatlının üstüne sürün. Üzerine Hindistan cevizi ve ceviz serpip servis edin.

Kaynak: ardaninmutfagi.com

 

İslam ve İhsan

KOLAY TATLI TARİFLERİ

Kolay Tatlı Tarifleri

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.