Sorularla İslam

Hac Suresinin 63. Ayeti Ne Anlatıyor?

Hac suresinin 63. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Yağmurla gelen ilahi rahmetin hikmetini anlatan âyet-i kerime; Hac suresinin 63. ayetinin Arapçası, meali ve

Vesveseden Nasıl Kurtulurum? Kötü Düşüncelerden Sorumlu muyum?

Vesveseden nasıl kurtulurum, kötü düşüncelerden sorumlu muyum? Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Hac Suresinin 55. Ayeti Ne Anlatıyor?

Hac suresinin 55. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? İnkârcıların Kur’an-ı Kerim’den hep şüphe edeceklerini bildiren âyet-i kerime; Hac suresinin 55. ayetinin Ar

Bir Kadın veya Erkek, Ateist veya Deist Bir Kimse İle Evlenebilir mi?

Bir kadın veya erkek, ateist veya deist bir kimse ile evlenebilir mi? Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM anlatıyor.

Fakir Biri, Kendisine Hac Yapması İçin Verilen Parayla Başka İhtiyaçlarını Karşılayabilir mi?

Fakir biri, kendisine hac yapması için verilen parayla başka ihtiyaçlarını karşılayabilir mi? Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Geçici Olarak İkamet Ettiğimiz Bir Yerden Bir Günlüğüne Ayrılsak Namazları Nasıl Kılmamız Gerekir?

Geçici olarak ikamet ettiğimiz bir yerden bir günlüğüne ayrılsak namazları nasıl kılmamız gerekir? Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Hac Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Hac suresinin 46. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Gözlerin değil, kalplerin kör olacağını anlatan âyet-i kerime; Hac suresinin 46. ayetinin Arapçası, meali ve

Şâh-ı Nakşibend Hazretleri'nden Namazda Huşû İçin Manevî Tavsiyeler

Şâh-ı Nakşibend Hazretleri, kalbin huzurunu bulmak için helâl lokma, ibadetlerde huşû, ve sâlihlerle birlikte olmanın önemini vurgularken, bizlere şu soruyu sor

Bugünkü Hristiyan ve Yahudiler Ehl-i Kitap mıdır? Hristiyan ve Yahudi Kadınlar ile Evlenilebilir mi?

Bugünkü Hristiyan ve Yahudiler ehl-i kitap mıdır? Hristiyan ve Yahudi kadınlar ile evlenilebilir mi? Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Tasavvufta Halvet Nedir, Cemiyet İçinde Manevi Terakki Mümkün mü?

Tasavvufta halvet ve uzlet, bireysel manevi gelişimin önemli unsurları arasında yer alırken, bu süreçlerin cemiyet içindeki yeri ve toplumsal sorumluluklarla na

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.