HAYATIMIZ

Örnek Şahsiyet Nasıl Olunur?

Hakk’a dâvet hizmetinde bulunurken tesirli söz söyleyebilmek ve hayırlı bir netîce elde edebilmek için, her şeyden evvel örnek bir karakter ve şahsiyet sergilem

Yüzdelerle Dini Hayatımız

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 'dini hayat' araştırması tamamlandı. TUİK'in yaptığı araştırmaya 21.600 kişi katıldı. Araştırmaya göre halkın %99.7'si Allah'ın va

Helal Lokmadan Neler Doğuyor Neler!

Bugün maalesef lüks, israf, oburluk, güç gösterisi ve nefsânî ihtirasların arttığı bir devredeyiz. Hâlbuki oruç ibadeti bizlere, fânî nîmetlerin bir gün tamamen

Ramazan'dan Nasıl Beslenmeli?

Nefsin bitmek bilmeyen fânî arzu ve emellerini, azim ve irâdesiyle eritemeyen ham ruhlar, ne dünyada rahat yüzü görebilir ne de ukbâda huzur ve saâdete erebilir

Arapların Ramazan Gelenekleri

Türkiye'de mahyalarla süslenen on bir ayın sultanı Ramazan ayı, Arap ülkelerinde fanuslar, ışıklı hilaller, grafiti ve "Ramazan düğünleriyle" renkleniyor.

Bir Lûtuf ve Rahmet Ayı

Cenâb-ı Hakk’a hamdolsun ki bizleri yine mübârek Ramazan'ın uhrevî iklîmine kavuşturdu. Ramazân-ı şerîf, ömür takvimi içerisinde müstesnâ bir lûtuf ve rahmet ay

İnsanı İnsan Yapan Eğitim

Cenâb-ı Hak, yerleri ve gökleri insanın hizmetine sunmuştur. İnsanı da bu eşya ve kendisi karşısında sorumsuz ve başıboş bırakmamıştır. Yani Allâh, hem kâinâta

Îmânın İlk Meyvesi

Kâmil bir mü’min, gönül insanıdır. Merhamet, şefkat ve diğergâmlık, onun gönül dokusunun en belirgin vasfıdır. Kulu kalben Rabbine yakınlaştıran ilâhî bir cevhe

Tek Kanatlı mı Olmak İstersin, Çift Kanatlı mı?

Bir mü’minin, hayatının her safhasında ilâhî aşkın engin firâset ve basîretine ihtiyacı vardır. Aksi hâlde kabuktan öze, şekilden hakîkate ve sûretten sîrete in

Ramazan Ayının En Uzun Orucu

Güneşin açısı, enlem ve boylam gibi etkenler göz önüne alınarak Diyanet İşleri Başkanlığı uzmanlarınca hazırlanan vakitlere göre, Türkiye'de Ramazan'ı ilk Ardah

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.