HAYATIMIZ

Çocuklara İnternette Yaş Sınırı Geliyor

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, internet kullanımı konusunda çocuklara yaş sınırı getirilmesi için çalıştıklarını, sınırın “16 yaş mı, 12 ya

Özlenen Aşk Sözleri

Hakikate duyduğumuz aşkı özledik. O’na, Merhametlilerin en Merhametlisi’ne ulaşmak için her şeyimizi feda ettiğimiz aşkı özledik. Âlemlere rahmet olarak gönderi

Peygamber Efendimiz'le Kalbî İrtibatımız Ne Durumda?

Bizim, çok sevdiğimiz, şefâatini dilediğimiz, dünyada Ravza’sına, ukbâda Havz-ı Kevser’ine hasret duyduğumuz Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem- ile; ibâde

Şeytanın Girdiği Söz Penceresi

Dostlar, arkadaşlar ve ortaklar arası da çoğu zaman iletişim kazaları ile bozulur. Burada şeytanın girdiği söz penceresi, çoğu zaman sü-i zanna dayalı gıybet, d

Şeytanın Tuzakları

İslam diğer tahrif edilmiş dinlerde olduğu gibi sadece Allah ile insan arasındaki ilişkileri düzenlemekle kalmaz ayrıca insanlar arasındaki ilişkileri de en inc

Güzel Günler Mazide Kaldı

Güzel eski günler geride kaldı...

Siyer-i Nebî'yi Öğrenmenin Önemi!

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e ümmet olmamız, îmandan sonra en büyük nîmet... Çünkü Fahr-i Kâinat Efendimiz; Cenâb-ı Hakk’ın gönderdiği yü

Bir Ağabey'in Ardından

Ağabey nedir? Ağabey olmanın anlamı nedir?

İçine Şeytan Kaçmış İlişkiler

Şeytanın varoluş misyonu yeryüzünde kötülükleri güzel göstererek insanları azdırmaktır ve ondan kurtulacak olanlar da “ihlaslı kullar”, yani Allah’ın her an ken

Peygamber Efendimiz'e Ümmet Olmanın Önemi!

Ömrümüzün her ânında; bizim için şefkat ve merhamet dolu, rakik bir sîne olan Fahr-i Kâinat Efendimiz’e ümmet olma lûtfuna erişmenin saadet ve sürûru içinde olm

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.