HAYATIMIZ

Zamanı İsraf Etmek, Âhiret Hayatını Tehlikeye Atmaktır

Yegâne sermâyemiz olan ömrümüz ve onun sayılı parçaları hükmündeki zamanlarımız; yıllarımız, aylarımız, günlerimiz ve saatlerimizin ne derece büyük bir kıymet i

Çok Konuşmanın Zararları Hakkında Hadisler

Lisanda gerekli gereksiz çokça tekrar olunan kelimelere “pelesenk” denir ki, bu bir konuşma zaafıdır. Hele böyle bir kelime, yakışıksız veya kaba ifâdeli ise, b

Çocuk Terbiyesinde Önemli Olan Üç Madde

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin Aralık ayında, Genç Dergisi'nde yayımlanan yazısından bir bölüm...

Edep Nedir?

Muhabbet ve edep olmadan mânen seviye katedebilmek mümkün değildir. Aksi hâlde ibadet, muâmelât ve ahlâktan geriye, kuru bir dâvâ ve faydasız bir yorgunluk kalı

Tebliğci Olabilmek İçin En Önemli Şart

Bugün biz İslâm nîmetine mazhar isek bu; tebliğ mesʼûliyeti ve hidâyete vesîle olma heyecanıyla ve binbir fedakârlıkla yollara düşen sahâbe efendilerimiz ve onl

Namazı Terk Ettiren Bahaneler

Namaz kılmamak ayrı ama namazı terk etmenin bahaneleri saymakla bitmez. Kılmak isteyip de kılamadığımız, tam namaza yönelirken bir başka işe yöneldiğimiz anlar

Camiye Gitmenin Fazileti Hakkında Hadis-i Şerif

Ebû Hüreyre (r.a)’den rivayet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır: “Her kim (namaz için) camiye gidip gelirse Allâhu Teâlâ ve

Mânevî Eğitimde İlerlemenin Yolu

Mânevî terakkîde hizmetin ehemmiyeti çok büyüktür. Bütün Hak dostları, kendilerini dâimâ toplumdan mesʼul görmüşler; muhtaç ve mazlumların derdiyle dertlenmişle

Sabah Namazına Nasıl Kalkılır?

Sabah namazına nasıl kalkılır? Sabah namazına kaldıran dua nedir? Sabah namazı nasıl kılınır? Sabah namazı kaç rekât? Sabah namazından sonra okunacak dua... Sah

"kişi Sevdiğiyle Beraberdir"

Allah Teâlâ buyurur: “-Bütün bu ibâdetler senin içindir. Namaz kıldın, sana bürhandır. Oruç tuttun, sana cehennemden siperdir. Sadaka gölge, zekât ise nûrdur.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.