Kas Hareketleriyle Kontrol Edilen Bomba İmha Robotu Geliştirdiler

Niğde'de iki öğrenci, bomba imhasında kullanılabilecek, giyilebilir teknolojiyle kontrol edilen araç tasarladı.

Niğde'de iki öğrenci, el yapımı patlayıcı ve bombaların imhasında kullanılabilecek, giyilebilir teknolojiyle kontrol edilen bomba imha aracı tasarladı.

Niğde Akşemseddin Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencileri Talha Talip Açıkgöz ve Alperen Kahraman, giyilebilir teknolojiyi kullanarak robot tasarladı.

Kola takılan bir aygıt sayesinde kas hareketleriyle sağa sola ve ileri geri hareket ettirilebilen robot, şüpheli paket ve bombaları alıp başka bir yere taşıyabilecek ve fünye düzeneği sayesinde patlayıcı imha edebilecek.

Talha Talip Açıkgöz, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Askerlerimiz bedenen mayın taramak yerine bu aracın uzaktan kontrolünü sağlayacak. Bu şekilde askerlerin şehit olmasının önüne geçeceğiz. Aynı zamanda 21. yüzyılın teknolojisini kullanmaya oldukça yaklaşmış olacağız." dedi.

Alperen Kahraman da "Projemizde giyilebilir teknolojiden faydalandık. Giyilebilir teknoloji sayesinde kas hareketlerinin verilerini alarak yaptığımız hareketlerle robotu ileri geri, sağa sola hareket ettirdik. Üzerindeki kamera sayesinde de internete anlık görüntü akışı sağladık." diye konuştu.

Proje danışmanı Ertuğrul Özar da öğrencileri tebrik ederek "Öğrencilerle birlikte dört yıl çalışma yaptık. Sonuçta katma değeri yüksek teknolojik ürünü gerçekleştirdik. Bu projeyle Türkiye inovasyon yarışmasına başvuruda bulunduk. Şu an final aşamasındayız." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • selamunaleykum YAPAY ZEKAYA ESİR OLAN DEĞİL--- YAPAY ZEKAYI AHLAK VE MANEVİYATIN KALKINMASINDA ARAÇ OLARK kullanan bir gençlik istiyoruz.

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.