Kapı Kapı Dolaşıp Esnafa Kur'ân Öğretiyor

Aydın'da görevli 47 yaşındaki imam Gazanfer Arslan, 5 yıldır Kur'an-ı Kerim öğretmek için esnaf ziyaretleri yapıyor.

Aydın'ın Germencik ilçesinde görevli imam Gazanfer Arslan, cami dışında da kapı kapı dolaşarak esnafa Kur'an-ı Kerim öğretiyor.

Şeyh Mehmet Camisi'nde 26 yıldır imamlık yapan Gazanfer Arslan (47), boş zamanlarında esnafı ziyaret ederek, onlara dini bilgiler veriyor.

Arslan, mesleğini çok sevdiğini söyledi. Elinden geldiği kadarıyla insanlara bu hizmeti vermeye devam edeceğini belirten Arslan, kutsal bir görevi yerine getirmenin mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

KUR'ÂN'I ÖĞRETME HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRİYOR

Emekli olduktan sonra da Kur'an-ı Kerim öğretme hayali kurduğunu anlatan Arslan, "Bu hayalimi geciktirmemeliyim diye düşündüm. Buna 5 yıl önce esnaftan başladım. O zaman 2 kişiye gidiyordum. Sonra baktım ki esnafı tanıdıkça, talep de geldikçe güzel oluyor. Kapı kapı dolaştığım her esnafın çalışma saatine göre kendimi ayarlayıp, mesai saatleri dışında yanlarına gidip, onlara Kur'an öğretmeye başladım." ifadelerini kullandı.

"Öğrencileri" arasında manav, kasap gibi esnafın bulunduğunu belirten Arslan, bugüne kadar 20 esnafa Kur'an öğrettiğini kaydetti.

Arslan, "Bu mesleğin sadece camilerde yapılmayacağını düşündüm. Elimden geldiği kadarıyla esnafa ulaşmaya çalıştım. Şükürler olsun ki Rabb'im beni buraya ulaştırdı. Çok mutluyum. Allah esnaf kardeşlerimin sayısını çoğaltsın, bize bu yollarda devam etmeyi nasip eylesin." diye konuştu.

AİLECE KENDİSİNDEN KUR'ÂN'I ÖĞRENİYORUZ

Esnaf Hüseyin Şen (53) de hiçbir ücret ödemeden ders aldıklarını söyledi. Derslere yeni başladığını ifade eden Şen, amacının kısa sürede Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek olduğunu bildirdi.

Mustafa Koçak (63) ise Arslan sayesinde Kur'an'ı öğrendiğini dile getirerek, "Sağ olsun, hiçbir şey beklemeden her gün geliyor. Ailece kendisinden Kur'an-ı Kerim öğreniyoruz. Hocamızdan çok memnunuz, Allah ondan razı olsun." dedi.

Germencik Müftüsü Recep Çalışkan ise ilçedeki bu uygulamanın kendilerini gururlandırdığını, bunu tüm cami görevlilerinin yapması gerektiğini kaydetti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.