İmamlar, Sağlıklı Yaşam ve Beslenmeyi De Anlatacak!

İzmir Sağlık Müdürlüğü ile İl Müftülüğünün hazırladığı "Sağlıklı Yaşam Sohbetleri Projesi" kapsamında, din görevlilerine, cemaate ve çevrelerine anlatmaları için sağlıklı yaşam ve beslenmeyle ilgili eğitime başlandı.

İl Sağlık Müdürü Ayhan İzzettinoğlu, Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte, hastalıklardan korunmanın, tedaviden daha önemli olduğuna dikkati çekti.

Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında koruyucu sağlık hizmetlerinin ön planda tutulduğunu belirten İzzettinoğlu, bu çerçevede başta bebeklerde yapılan sağlık taramalarında, önceden risklerin tespit edilmeye çalışıldığını kaydetti.

İzzettinoğlu, Türkiye ortalaması yüzde 8 olan 65 yaş üstü nüfus oranının, İzmir'de yüzde 9,7'ye çıktığına değinerek, şunları söyledi:

"Gerek kültür gerek inancımız olarak hep benimsediğimiz durum, insanı yaşat ki devlet yaşasın. Gençlerimize ve toplumumuza sağlıklı yaşamı benimsetmek için toplum önderlerine ihtiyacımız var. Toplumumuza sağlıklı yaşamı benimsetmek için din görevlileri önemli rol oynayacak. Sağlıklı Yaşam Sohbetleri Projesi kapsamında, birçok konu hakkında sunumda bulunulacak."

İl Müftüsü Ramazan Muslu da sağlıklı yaşamın din için önemine işaret ederek, "Sağlık olmadan dini yaşantıdan söz etmek mümkün değil. Dinimizin bu konudaki genel kurallarını biliyorsunuz. Bunları, sağlık bilimlerini ulaştığı bilgiler çerçevesinde toplumumuza, cemaatimize, ulaşabildiğimiz herkese anlatmak, yükümlülüğümüz olacak" diye konuştu.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu da kalp sağlığı, hastalıkları ve korunma yöntemleriyle ilgili sunum yaptı.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.