Sağlıklı Ağaç İçin ‘Yılda Bir Tomografi’ Tavsiyesi

İnsanların yoğun yaşadığı yerlerde, cadde, sokak, okul ve çocuk parklarında yer alan büyük çaplı, boylu ağaçların her yıl tomografilerinin çekilmesinin, can ve mal güvenliği açısından risk oluşturmamaları açısından büyük önem taşıdığı bildirildi.

Kansere yakalandığı gerekçesiyle Çırağan Caddesi’ndeki 112 çınarın kesilmesinin ardından, bu tür ağaçların hastalıklarının tespiti konusu da gündeme geldi.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Amenajmanı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yeşil, insanların yoğun yaşadığı alanlardaki büyük çaplı, boylu ağaçlarda görsel değerlendirmede hastalık tespit edilmesi halinde, periyodik olarak tomografi çekilmesinin neden önem taşıdığını anlattı.

Ahmet Yeşil, insanların yoğun yaşadığı yerlerde, özellikle cadde, sokak, çocuk parklarında büyük çaplı ve boylu ağaçların mutlaka düzenli kontrol edilmesi, kuruyan dallarının budanması, çürüyen kısımlarının bakımlarının 6 ay, 1 yıllık aralarla yapılması gerektiğini belirtti.

“YILDA BİR TOMOGRAFİYLE ÇÜRÜME TAKİP EDİLEBİLİR”

Ağaçların öncelikle görsel olarak değerlendirilmesinin önem taşıdığına dikkati çeken Yeşil, “Görsel değerlendirmede risk taşıdığı belirlenen ağaçların yılda bir sefer tomografileri çekilirse, çürüme oranlarının ne derece artıp artmadığı takip edilebilir. Çürüme arttıkça da gerekli bakım tedbirlerinin yapılması tavsiye edilir.” dedi.

Bakım tedbirleri kapsamında çürük kovukların temizlenmesi, mantarla temasını önlemek için gerekli macunlar sürülerek risklerin azaltılması gerektiğini dile getiren Yeşil, “Bu çalışmalar, bilinmeyen çalışmalar değil. Daha önce de yapılıyordu, bundan sonra da yapılmalı çünkü can ve mal emniyeti çok önemli. Bu ağaçları da ne kadar uzun süre yaşatabilirsek, toplum için o kadar yararlı olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

AĞAÇLARIN GÖRÜNMEYEN KISIMLARI DA İNCELENİYOR

Yeşil, görsel açıdan ağacı, kökleri, gövdesi ve yaprakları ile dallarının bulunduğu tepe çatısı olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Bu değerlendirmede, ağacın yaşamını tehdit eden risk faktörlerini aradıklarını anlatan Yeşil, şöyle devam etti:

“Ağacın önce köklerine bakıyoruz. Görünen kısımda ağacın kökleri bir araç tarafından ezilmiş mi veya köklerde çürüme, mantar var mı, bunlara bakıyoruz. Ağacın gövdesinde bir budak yarası var mı, bu yara kapanmış mı kapanmamış mı, bunlara da bakıyoruz. Onun dışında ağacın tepe çatısına baktığımız zaman, yapraklarda azalma, sararma var mı, dallarda ve tepede kuruma var mı, bunlara bakıyoruz. Bunlar ne kadar çoksa ağacın hayatiyeti risk altında demektir. Ağaçtaki yaralanmalar küçükse ağaç bunu çok hızlı şekilde yara dokusuyla tamir edebiliyor ve kendisini yenileyip koruyabiliyor. Fakat yara dokusu büyükse zorlanabiliyor. Buna bizim de destek olmamız gerekebilir.”

EN BÜYÜK TEHLİKE MANTAR

Mantar hastalığına yakalanan bir ağaç örneği üzerinden bilgi veren Prof. Dr. Yeşil, kent yaşamındaki ağaçların sağlığını tehdit eden çok fazla faktör bulunduğunu belirtti. Bunlardan birinin de hava kirliliği olduğuna işaret eden Yeşil, “Ağaçların yaşam alanı içindeki toprak kirli, ağaçların ihtiyacı olan su kirli, bir de üzerine trafik eklendiği zaman ağaçlar ne yapsın? İster istemez hastalık bulaşıyor bir yerden. Hastalık bulaştıktan sonra ağacın hayatiyetini tehdit eden risklerin en önemlilerinden biri mantar. Bu bir gösterge. Ağacın her tarafına yayılmışsa burada yapacak bir şey kalmadığını gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

“ÇÜRÜME VARSA RİSK BÜYÜK”

Yeşil, bir ağacın görünümünün yanı sıra iç kısımlarında çürüme olup olmadığını anlamak için değişik yöntemlerin bulunduğunu söyledi. Bu yöntemlerden birinin “ağaç tomografisi” olduğunu aktaran Yeşil, şunları kaydetti:

“Bu cihazla, buradaki sensörlerin birinden çıkan ses dalgasının diğer sensöre ulaşması sırasında geçen zamana göre bir değerlendirme yapılmaktadır. Sağlıklı bir ağaçta bir sensörden diğer sensöre ses dalgaları çok hızlı ulaşmaktadır. Ağacın içinde bir çürüme başlangıcı varsa ses dalgalarının bir noktadan diğer sensöre ulaşmasında daha uzun süre geçmektedir. Bu mantıktan hareket ederek bir grafik oluşturulmaktadır. Bu grafikte çürüyen kısımlar varsa bunlar kırmızı, kovuk olan kısımlar varsa mavi, sağlam kısımlar ise yeşil görünmektedir. Ağacın içinde bir çürüme başlangıcı varsa bunlar büyük risk oluşturmaktadır. Çünkü ağaç kökten devrilebilmektedir veya belli bir yükseklikten kırılabilmektedir. Özellikle büyük, boylu, kalın çaplı ağaçlar, etrafta araç veya insan varsa, bu da can ve mal güvenliği açısından risk oluşturmaktadır. Bunların örneklerini defalarca yaşadık.”

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

AĞAÇ İLE İLGİLİ AYETLER

Ağaç ile İlgili Ayetler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.