İlim Yolunda Kitabı Erkam Yayınları’ndan Çıktı

Son dönemin büyük alimlerinden Abdülfettah Ebû Gudde’nin İlim Yolunda (Çileler-Fedâkârlıklar-Adanmışlıklar) kitabı yeni baskısıyla Erkam Yayınları’ndan çıktı.

“Bu kitapta yer alan pasajlar, birer kurgu veya hayal ürününden ibaret değildir. Bilakis, ilmi, dünyanın içindeki her şeye üstün tutmuş, ilmin olduğu yerde, aş bulamasa da doymuş, su bulamasa da kanmış, gerçek ilim âşıklarının yaşadıkları olaylardır. Hocasının kapısının eşiğine başını koyan, ilim meclislerinde sabahlayan, ilim için eşini, çocuğunu, vatanını terk eden, geceleri uyumayan, ilim uğruna yokluğu umursamayan, son nefesinde dahî öğrenmeyi dert edinen, hatta ilim yolunda can veren ilim âşıkları…

Tam anlamıyla ilim uğruna adanmış bu kutlu hayatlar, birçok yönden okunup değerlendirilmeye müsaittir. İlmin, âlimin ve öğrenciliğin fazileti, öğrenme metotları, öğretmen-öğrenci ilişkileri, âlime saygı, öğrenciye yaklaşım tarzı, vakit disiplini bunlardan sadece birkaçıdır.”

Son devir meşhur ve merhum âlimlerimizden Abdülfettah Ebû Gudde’nin kaleme aldığı bu kitap, pek çok yaşanmış hayat hikâyesi ve ibret yüklü misallerle dopdolu…

Bu kitap; bizi ilmin meşakkatli, çileli, ama bir o kadar da engin, lezzetli ve muhabbetli yoluna davet ediyor.

Günümüzde her şeyden çabucak yorulan, elindekinden hemen bıkan, her şeye kısa yoldan ulaşmaya çalışan ve neticede “bir türlü ilerleyemeyip hep yerinde sayan” neslimize, bir ufuk ve heyecan vermesi ümidiyle bu kitabı hararetle tavsiye ediyoruz. Asırlar boyunca âlimlerin ve ilim tâliplerinin yolunda yürüyerek, yitirilmiş ilmi ve kaybolmuş benliğimizi tekrar bulmamız duâsıyla…

Kaynak: Hatice K. Akyüzlü, Şebnem Dergisi, Sayı: 175

 

İslam ve İhsan

KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI NASIL KAZANILIR?

Kitap Okuma Alışkanlığı Nasıl Kazanılır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.