İfrad, Temettu ve Kıran Haccı Nedir? (Şafii Fıkhı)

Yapılışı bakımından haccın çeşitleri nelerdir? İfrad, Temettu ve Kıran nedir?

Hac, yapılışı itibariyle ifrad, temettü ve kıran olmak üzere üç çeşittir. Hacca gidecek olan kişi, hac menâsikini ne şekilde yerine getireceğini öğrenmelidir.

  1. İfrad haccı: Hac mevsiminde önce hac için ihrâma girmek, haccı tamamladıktan sonra da tekrar ihrâma girerek umre yapmaktır. En faziletli olan hac şekli budur.

Bunu yapmak isteyen kimse, mikatta sadece hacca niyet eder. Niyet şöyledir: “Neveytül-hacce ve ehramtü bihî lillêhi teâlê. Lebbeyk allâhümme lebbeyk. Lebbeyke lê şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke vel-mülk. Lê şerîke lek.” (Allahü Teala için hac etmeye ve hac ibadetine girmeye niyet ettim. Ben, senin emrine âmâdeyim ya Rabbi, emrine âmâdeyim! Emrine âmâdeyim, senin ortağın yoktur, Emrine âmâdeyim. Hamd, nimet ve mülk senindir, ortağın yoktur.)

İfrad haccını yapan kimse Mekke-i Mükerreme’ye varıp kudüm tavafını yaptıktan sonra ihrâmlı olarak durur. Zamanı gelince hac menasikini yapar. Hac menasikini bitirdikten sonra ihrâmdan çıkar. Sonra Harem mıntıkasının dışına çıkarak, umre için niyet eder, ihrâma tekrar girer ve umresini yapar.

  1. Temettü haccı: Hac aylarında önce umre için ihrâma girmek, umreyi yapıp ihrâmdan çıktıktan sonra hac mevsiminde Mekke’de ya da kendisine en yakın mikâtta tekrar ihrâma girerek hac yapmaktır. Hanbeli mezhebine göre en faziletli hac çeşididir.

Bunu yapmak isteyen kimse, mikatta sadece umreye niyet eder. Niyet şöyledir: “Neveytül-umrate ve ehramtü bihê lillêhi teâlê. Lebbeyk allâhümme lebbeyk. Lebbeyke lê şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke vel-mülk. Lê şerîke lek” (Allahü teala için umre yapmaya ve umre ibadetine girmeye niyet ettim...)

Temettü’ haccını yapan kimse, Mekke-i mükerremeye varınca; umre için tavaf ve sa’y yapar, sonra tıraş olup ihrâmdan çıkar. Zamanı gelince; bulunduğu yerde sadece hacca niyet ederek ihrâma girer ve haccını yapar. Bu şekilde temettü’ haccını yapan kimsenin, kurban kesmesi vacipdir. Çünkü temettü’ haccını yapan, umre ile hac ibadetleri arasında ihrâm yasaklarından mu­af sayılma gibi bir fayda elde etmiştir.

  1. Kıran haccı: Hac mevsiminde, bir tek ihrâm ve bir tek niyetle önce umre sonra da haccı, ihrâmdan çıkmaksızın birlikte yapmaktır. Hanefi mezhebine göre en faziletli olan hac çeşidi budur.

 Bunu yapmak isteyen kimse, mikatta hem hac hem de umreye niyet eder. Niyet şöyledir: “Neveytül-hacce vel-umrate ve ehramtü bihimê lillêhi teâlâ. Lebbeyke lê şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke vel-mülk. Lê şerîke lek” (Allahü teala için hac ve umre yapmaya ve hac ile umre ibadetlerine girmeye niyet ettim...)

Kıran haccını yapan kimse; Mekke-i mükerremeye varıp kudüm tavafını yaptıktan sonra ihrâmlı olarak durur. Sonra zamanı gelince, hac menâsikini yapar. Bu durumda umre menâsiki de hac menasikinin içine girer. Dolayısıyla ayrıca umre menâsikini yapması gerekmez. Kıran haccını yapan kimsenin de, bu kolaylıktan dolayı kurban kesmesi vacibdir.

Kaynak: Hasan Serhat Yeter, FIKIH 1 (Şafii Mezhebi), 2017

İslam ve İhsan

HAC İLE UMRENİN FARKLARI (ŞAFİİ FIKHI)

Hac İle Umrenin Farkları (Şafii Fıkhı)

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.