Temettu Haccı Ne Demek?

Temettu haccı nedir, nasıl yapılır? Temettu haccının yapılışı.

Hac aylarında önce umre için ihrama girip, umreyi tamamladıktan sonra, aynı yılın hac aylarında hac için yeniden ihrâma girerek yapılan hacca “temettu’ haccı” denir. Burada umre ve hac ayrı ihrâmla ifâ edilmektedir.

Temettu haccı yapacak olan kimse, mîkâtta umre niyetiyle ihrâma girer. Mekke’ye ulaşınca tavaf ve sa’y yapar, tıraş olur veya saçlarını kısaltır. Böylece umreyi tamamlayıp ihrâmdan çıkar. Normal elbiselerini giyer, ihrâmlı olmayanlara mübah olan şeylerden yararlanır. Sonra Zilhicce’nin sekizinci günü, Harem bölgesinde bulunduğu yerden, hacca niyet ederek ihrâma girer ve hac amellerini tamamlar. Bir haccın temettu’ haccı sayılması için, umre ile haccın aynı hac mevsimi içinde yapılması gereklidir. Hac mevsiminden önce umre yapıp, sonra hac mevsiminde hac yapmak, temettu’ haccı olmadığı gibi, bir yıl umre, sonraki yıl hac yapmakla da temettu’ meydana gelmez.

Mîkâtlerin dışında kalan belde ve ülkelerden gelen hacılar (âfâkîler), uzun süre ihrâmda kalmamak için, daha çok temettu’ haccını tercih ederler. Burada umre ile haccı, aynı hac mevsiminde yapmaya muvaffak kıldığından dolayı, Allah Teâlâ için bir şükür kurbanı kesilir. Bu kurban, Akabe cemresi atıldıktan sonra, tıraştan veya saçları kısaltmazdan önce, kurban bayramı günlerinden birinde kesilir. Kurban kesmeye gücü yetmeyen kimse, hac sırasında bayramdan önce üç, bayram günleri çıktıktan veya kendi beldesine döndükten sonra yedi olmak üzere toplam on gün oruç tutar.

Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Güvene kavuştuğunuz zaman hac zamanına kadar umre ile yararlanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser; kurbanı bulamayan, üç gün hacda, yedi gün de döndüğünüz zaman olmak üzere tam on gün oruç tutar. Bu, ailesi Mescid -i Haram civarında oturmayanlar içindir.” [1]

TEMETTU HACCI NASIL YAPILIR?

Abdullah İbn Abbas, Veda haccındaki temettu’ haccı uygulamasını şöyle anlatır: “Veda haccında, Mühâcirler, Ensar ve Nebî (s.a. s)’in eşleri niyet edip telbiye getirdik. Mekke’ye gelince, Rasûlullah (s.a.s), yanında hedy kurbanı getirmeyenlerin, hacla umre ihramını ayırmalarını istedi. Biz Beytullah’ı, Safâ ile Merve’yi tavaf ettikten sonra (ihramdan çıkarak) eşlerimizin yanına gittik ve normal elbiselerimizi giydik. Çünkü yanında hedy kurbanı getirenler, bu kurban (bayram günü kesilip) yerine ulaşıncaya kadar,[2] ihramdan çıkamayacaktı. Sonra Nebî (s.a.s) Terviye günü akşamı hac için niyet edip telbiye getirmemizi emretti. Biz hac menâsikini bitirince, Beytullah’ı, Safâ ve Merve’yi tavaf ettik, haccımız tamam oldu ve üzerimize hedy kurbanı vâcip oldu.” İbn Abbas, bundan sonra yukarıdaki âyeti okumuş ve aynı yıl içinde, hac ve umreyi birleştirmekten dolayı bir kurban gerektiğini söylemiştir..” [3]

Dipnotlar:

[1] Bakara, 2/196. [2] Hedy kurbanı için bk. Bakara, 2/196; Feth, 48/25. [3] Buhârî, Hac, 37.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

HAC KAÇ ÇEŞİTTİR?

Hac Kaç Çeşittir?

TEMETTÜ HACCI NEDİR, NASIL YAPILIR?

Temettü Haccı Nedir, Nasıl Yapılır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.