Hüdayi Vakfı'ndan Cumhuriyet Gazetesi İftiralarına Cevap

Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı, Cumhuriyet Gazetesi'nin geçtiğimiz günlerde Hüdayi Vakfı hakkında yaptığı haberlere dair basın açıklaması yayınladı. Vakfın web sitesinden yayınlanan açıklama şu şekilde:

"Cumhuriyet Gazetesi'nin geçtiğimiz günlerde Vakfımızla ilgili yaptığı haberlere ilişkin aşağıdaki açıklamanın yapılmasına lüzum görülmüştür.

Söz konusu haberde Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı'na ve müteberrilerinden Topbaş ailesine yönelik gündeme getirilen iddialar, tamamen mesnetsiz bir iftira olup camiamız aleyhine başlatılan ahlâk dışı bir algı operasyonunun parçasıdır.

Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı;

  • 30 yılı aşkın bir süredir mer’î kanunlar çerçevesinde “yoksulluğun ve cehaletin giderilmesi” gayesiyle faaliyet gösteren,
  • ‘kamu yararına çalışan’ kuruluş statüsünde ve ciddi resmi denetimlere tâbi olan,
  • kurulduğu günden bu yana dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerine, öğrencilere, afetzedelere, fakirlere, gariplere yardım elini uzatan,
  • mazlum milletlerin yanında olmayı, yaralarını sarmayı, acılarını dindirmeyi herhangi bir dünyevî karşılık beklemeksizin kendisine şiâr edinmiş,
  • Türkiye'nin en köklü ve saygın ailelerinden birisi olan Topbaş ailesinin büyük katkılarıyla hizmetlerini devam ettiren önemli bir sivil toplum kuruluşudur.

Bu itibarla, mezkûr haberde iddia edilen hususlar, akıl ve mantıkla bağdaşmayan, her türlü ahlaki değerden uzak, çirkin bir iftiradan ibarettir. Daha evvelce de defalarca yalanlanan haberleri ile benzeri iftira ve hakaretleri yapmayı meslek edinmiş bu gazete ve şürekâsının hedefi,  Vakfımız ve Topbaş ailesinin saygınlığına gölge düşürmek, böylece toplumumuzun hayır kurumlarına bakışını ifsat etmektir. Bu algı operasyonunu planlayan odaklar dikkatle incelendiğinde her türlü milli ve manevi değerler karşısında nasıl "gayri millî ve gayri ahlâkî" duruş sahibi oldukları kolaylıkla fark edilecektir.

Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı ve Topbaş ailesi ahlâk ve iz'ân dışı bu iftira ve algı operasyonuna ilişkin her türlü hukukî işlemleri başlatmış olup, yasal sürecin sonuna kadar takipçisi olacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

AZİZ MAHMÛD HÜDÂYİ VAKFI

Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü

11 Temmuz 2016

İslam ve İhsan

HÜDAYİ VAKFI BAŞKANI AHMET HAMDİ TOPBAŞ İFTİRALARA CEVAP VERDİ!

Hüdayi Vakfı Başkanı Ahmet Hamdi Topbaş İftiralara Cevap Verdi!

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • RABBİM HİZMETLERİNİZİN DEVAMINI KIYAMETE KADAR NASIP ETSİN.BİZDE ÇOK KULLANILAN BİR ATA SÖZÜMÜZ VARDIR. MEYVA VEREN AĞAÇ TAŞLANIR . AMA TAKDİRİ İLAHİDİRKİ TAŞLANAN AĞAÇ BİROKADAR DAHA FAZLA MEYVA VERMEYE DEVAM EDER. RABBİM SİZLERE GAYRET,SABIR,SIHHAT,AFİYET LÜTFETSİN.

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.