Hangi Vakitlerde Namaz Kılınır, Hangi Vakitlerde Namaz Kılınmaz?

Namaz hangi vakitlerde kılınır, hangi vakitlerde kılınmaz? Hiçbir namazın kılınmadığı vakitler ne zamandır? Sadece nafile kılınması mekruh olan vakitler hangileridir?

Farz namazlar ile bunların sünnetleri, vitir namazı, teravih ve bayram namazları için vakit de şarttır. Farz namazlar; sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı namazlarıdır. Cuma namazı da öğle namazı yerine geçer. Vaktinden önce kılınacak farz namaz sahih olmadığı gibi, vaktinden sonraya bırakılan namaz da kazaya kalmış olur. Cuma, bayram namazları, cenaze namazı ve sünnet namazlar kaza edilmez.

Kur’ân-ı Kerîm’in çeşitli âyetlerinde “salât, tesbih, hamd ve secde etmek” gibi “parça zikredip bütünü kastetme” yoluyla namaz vakitlerine işaret edilir. Ayrıca namazın müminlere, vakitli olarak farz kılındığı bildirilir.[1]

Yaygın kabule göre, namazın farz kılındığı Mîraç gecesinin ertesi günü Cebrail (a.s.), Hz. Muhammed’e gelerek, bizzat imamlık yapmış ve namaz vakitlerinin başlangıç ve bitiş zamanlarını göstermiştir.[2]

Günümüzde yetkili makamların hazırladığı takvimlerde farz namazların vakitleri Kur’ân ve sünnette belirtilen esaslara göre tesbit edilmektedir.

Vitir namazının vaktinin başlangıcı, yatsı namazından sonradır. Vitrin sonu ise, ikinci fecrin doğmasından biraz önceye kadardır.

Teravih namazının vakti, tercih edilen görüşe göre, yatsı namazından sonradır, sabah namazının vaktine kadar devam eder. Teravih, vitir namazından önce de, sonra da kılınabilir. Ancak yatsı namazı kılınmazdan önce, teravih namazı kılınsa, iadesi gerekir.

Bayram namazlarının vakti, güneş doğup, kerahet vakti çıktıktan sonra başlar, güneşin gökyüzünde en yüksek noktaya çıkışına (istivâ) kadar devam eder.

HİÇBİR NAMAZIN KILINAMAYACAĞI VAKİTLER

Hiçbir namazın kılınamayacağı üç mekruh vakit vardır:

a) Güneşin doğmasından, yükselmesine kadar geçen süre ki bu yaklaşık 45-50 dakika sürer.

b) Güneşin tam tepe noktasında bulunduğu zaman.

c) Güneşin batma zamanı. Güneşin batmasına yakın, yalnız o günün ikindi namazının farzı kılınabilir.

NAFİLE NAMAZININ MEKRUH OLDUĞU VAKİTLER

Nâfile namaz kılmanın mekruh olduğu vakitler:

a) İmsak vakti girdikten sonra yalnız sabah namazının sünneti kılınabilir.

b) Sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar.

c) İkindi namazını kıldıktan sonra güneş batıncaya kadar.

d) Akşam namazının farzından önce.

e) Bayram namazlarından önce.

f) Arafat ve Müzdelife’de birleştirilerek kılınan iki farz namaz arasında.

g) Farz namazın vakti daralınca.

h) Sabah namazı dışında, farz için kamet getirilirken.

i) Cuma günü hatip minbere çıktığından, Cuma namazı sonuna kadar nâfile namaz kılmak mekruhtur.

Dipnotlar:

[1] Nisâ, 4/103. [2]. Ebû Dâvûd, Salât, 2, H.No: 393; Tirmizî, Salât, H. No: 149; A. İbn Hanbel, Müsned, I, 382, III, 330, 331, 352.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

NAMAZIN ŞARTLARI KAÇTIR VE NELERDİR?

Namazın Şartları Kaçtır ve Nelerdir?

NAMAZIN 12 FARZI NEDİR?

Namazın 12 Farzı Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.