Gençler Arasında Sigara İçme Oranı Artıyor

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Üzülerek ifade etmeliyim ki son 2-3 senedir özellikle gençler arasındaki sigara içme oranı artmaya başladı." dedi. Akdağ, dumansız hava sahası projesi ve bakanlığın çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dumansız hava sahası projesinin 2008-2012 yılları arasında devam ettiğini, Dünya Sağlık Örgütü'nün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, kendisine ve bir önceki Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na ödül verdiğini hatırlattı.

Türkiye'nin bu konudaki çalışmalarının dünyaya örnek gösterildiğini vurgulayan Akdağ, "Üzülerek ifade etmeliyim ki son 2-3 senedir özellikle gençler arasındaki sigara içme oranı artmaya başladı. Buna üzülüyoruz ama umutsuz değiliz. Yeni bir kampanya yapmak zamanı gelmiş demektir. Belli aralarla bu konunun üstüne yoğunluklu olarak gitmemiz gerekiyor. Önümüzde iki ana kampanya dönemi olacak. Bunlardan birisi şişmanlık ve hareketsizlik, öbürü tekrar sigara." ifadelerini kullandı.

SİGARA SATIŞINA DÜZENLEME GELİYOR

Bakan Akdağ, "Sigara paketleri konusunda bir değişiklik olacak mı?" sorusu üzerine ise şunları kaydetti:

"Kara paket, siyah paket ve düz paket dediğimiz uygulama çalışmalarını devam ettiriyoruz. İtiraz edenler var ama benim gücüm yeterse bunu mutlaka uygulamak gerektiğine inanıyorum. Başta Avustralya olmak üzere, bundan çok fayda görmüş ülkeler var. Paketlerin üzerinde küçücük ancak zorla görebileceğiniz biçimde marka ismi var. Onun dışında paket tamamen sigaranın zararlarından bahseden bir paket. Markalar kendilerini albenili bir biçimde ortaya koyamıyorlar. Bu bir cazibe unsuru olmaktan çıkıyor.

İkincisi de açıkça doğrudan görünür yerlerde sigara satılmasın istemiyoruz. Şu anda dikkat ederseniz mevcut kanunumuz vitrinden görülebilecek bir yere sigara konulmasına mani. Marketler ve buna benzer satış yerlerinde çıkış noktalarına sizin para ödeyeceğiniz noktaya onu cazip bir biçimde raflara yerleştiriyorlar. Bunu da oradan kaldırıp bir dolabın içerisine görünmeyen bir yere konarak buradan satılması hususunda iki önemli değişikliği de şu anda çalışıyoruz. Hükümetimizin içindeki tarafları da bu hususta ikna etmek suretiyle ben bunları gerçekleştirmeye çalışacağım."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.