Efendimiz ile İlk Buluşma

Medine’de İslam nasıl yayıldı? Peygamber (s.a.v.) Efendimizin Ensar ile ilk buluşması ve İslam’ın Medine’de yayılmasını sağlayan hadiseler.

Süveyd bin Sâmit, hac veya umre için Mekke’ye gelmişti. Cesareti, şiirleri, yaşlılığı, soyu ve şerefi sebebiyle kabilesi içinde ona “Kâmil” ismi verilmişti.

MEDİNE’DE İSLAM NASIL YAYILDI?

Rasûlullah (s.a.v), Süveyd’in Mekke’ye geldiğini işitince, gidip kendisini Yüce Allah’a îmâna ve İslâm’a davet ettiler. Süveyd:

“–Belki de sende olan, benim yanımdakinin benzeridir!” dedi. Rasûlullah (s.a.v):

“–Senin yanındaki nedir?” diye sordular. Süveyd:

“–İçinde Lokman’ın hikmetli sözleri yazılı bir mecmua!” dedi. Rasûlullah (s.a.v):

“–Onu bana okuyabilir misin?” buyurdular.

Süveyd okuyunca Rasûlullah Efendimiz (s.a.v):

“–Şüphesiz ki bu, güzel bir sözdür. Fakat Allah’ın bana indirdiği ve O’nun kelâmı olan Kur’ân-ı Kerîm bundan daha güzel ve daha üstündür! O, hidayet ve nûrdur!” buyurdular.

Sonra Allah Rasûlü (s.a.v) ona Kur’ân-ı Kerîm okudular ve kendisini İslâm’a dâvet ettiler. Süveyd İslâm’ı ne kabul etti ne de ondan uzaklaştı. Kur’ân-ı Kerîm hakkında:

“–Hiç şüphesiz ki bu, son derece güzel bir sözdür!” dedi. Sonra oradan ayrılıp Medine’ye, kavminin yanına gitti. Çok geçmeden de, Hazrecîler tarafından öldürüldü. Kabilesinden bazı kişiler:

“–Biz onun Müslüman olarak öldüğünü gördük!” demişlerdir. Böyle ise, Allah ona rahmet eylesin![1]

ENSAR’IN PEYGAMBERİMİZ İLE İLK BULUŞMASI

Buâs Harbi günlerinde Medîne’deki Evs ile Hazrec kabileleri savaşıyordu. İleri gelenleri de olmak üzere iki taraftan da pek çok insan ölüyordu. Evs, hicretten 5 veya 3 sene evvel, kendilerinden daha kalabalık olan Hazrec’e karşı Kureyş ile anlaşma yapmak üzere Mekke-i Mükerreme’ye bir heyet gönderdi. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) onların geldiğini duyunca hemen yanlarına vardılar ve onları İslâm’a dâvet ettiler. Bu esnâda kendilerine Kur’ân-ı Kerîm okudular. İçlerinden, küçük yaşta bir genç olan İyâs bin Muâz:

 “‒Arkadaşlar, vallâhi bu, sizin gerçekleştirmek için geldiğiniz maksattan daha hayırlı!” dedi.

Enes bin Râfî onu azarlayınca sustu. Efendimiz (s.a.v) de yanlarından ayrıldılar.

Topluluk Medîne’ye döndü. Evs ile Hazrec arasında harp yeniden alevlendi. Sonra İyâs bin Muâz (r.a) vefât etti. Kavmi, vefât edinceye kadar onun tehlil ve tekbir getirdiğini, hamd ve tesbihte bulunduğunu işittiler. Onun Müslüman olarak vefat ettiğinden hiçbirinin şüphesi yoktu. Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’le olan görüşmelerinde İslâm’ın hak din olduğunu anlamış ve onu kabul etmişti.[2]

Bu iki Evsli İslâm’ı kabul etmişlerse de kaynaklar onların kavimleri arasında tebliğde bulunduğunu zikretmiyor.

AKABE BULUŞMALARI

Ensâr ile buluşmanın asıl semereli başlangıcı, Hazrec’den bir heyet ile hac mevsiminde Minâ’daki Akabe’de oldu.

Allah Rasûlü (s.a.v) yanlarına varıp:

“‒Siz kimsiniz?” buyurdular.

“‒Hazrec’den bir grup”

“‒Yahûdilerle anlaşmalı olan kimselerden mi?”

“‒Evet”

“‒Oturmaz mısınız, sizinle biraz konuşayım?”

“‒Tabiî ki”

Efendimiz (s.a.v) ile birlikte oturdular. Allah Rasûlü (s.a.v) onları Allah -azze ve celle- Hazretleri’ne dâvet ettiler, onlara İslâm’ı arzettiler ve Kur’ân-ı Kerîm tilâvet buyurdular.[3]

Medîneliler orada Müslüman oldular ve şehirlerine gidip İslâm’ı tebliğe başladılar.

Bu buluşmadan daha iki sene evvel tekrar alevlenen Buâs Harbi’nin bıraktığı düşmanlık ve dağınıklıktan sonra Medîneliler, aralarını bularak gönüllerini birbirine bağlayacak bir akidenin ihtiyacını hissetmeye başlamışlardı. Allah Teâlâ bu sebebi halkederek onları İslâm’a hazırlamıştı.

Aynı şekilde Buâs Harbi’nde reislerinin öldürülmüş olması da liderlik ve kibir yarışını hafifletmişti. Gücü ve idâreyi kaybetme korkusunun olmaması da insanların İslâm’a girişini kolaylaştırdı. Mekke’nin yaşlı önderleri ise ancak Bedir’de temizlenebildi. Onlar yoldan çekilince Mekke’nin gençleri İslâm’ı daha kolay kabul etmeye başladılar.

BUAS GÜNÜ NEDİR?

Hz. Âişe (r.a) şöle buyurur:

Buâs Günü, Allah Teâlâ’nın Rasûlü’nün gelişine bir hazırlık olarak var ettiği bir gündür. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) Medine’ye geldiklerinde (Evs ve Hazrecliler’in) toplulukları dağılmış, önde gelenleri öldürülmüş ve yaralan­mışlardı. İşte Allah Teâlâ, Medînelileri İslâm’a kolayca girmeye hazırlamak için Rasûlü’ne bir ikrâm olarak, gelişinden hemen az önce o günleri yaşattı.” (Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr, 1)

Ensâr’ın, Yahûdilere komşu olmaları da onları vahiy, nübüvvet, öldükten sonra yeniden diriliş, cennet, cehennem gibi meselelere âşinâ kılmıştı. Bu durum, onların zihnini İslâm’ı anlamaya hazır hâle getirmişti.

Dipnotlar:

[1] Bkz. İbn-i Hişam, II, 34-36; Belâzurî, I, 238; Taberî, Târih, II, 233; Beyhakî, Delâil, II, 419; İbn-i Esîr, Kâmil, II, 94-95; Halebî, II, 160. [2] Ahmed, V, 427; Hâkim, III, 199/4831; İbn-i Hişâm, II, 36-37. [3] İbn-i Hişâm, II, 37-39.

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Siyer-i Nebi.

İslam ve İhsan

ENSAR NE DEMEK? ENSAR KİMDİR?

Ensar Ne Demek? Ensar Kimdir?

AKABE BİATI NEDİR?

Akabe Biatı Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.