Bir Yuva Kuralım

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Bir Yuva Kuralım” başlığıyla yayınlandı.

“Bir Yuva Kuralım” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde, nikâhın Allah’ın emri, Peygamberimizin (s.a.s.) sünneti olduğu ifade edildi.

Hutbede geleceğimizi sağlam bir şekilde inşa etmek, dini ve ahlaki temelleri sağlam, sevgi ve merhamet dolu yuvalarla mümkün olduğu belirtildi.

İşte 10.06.2022 tarihli cuma hutbesi.

BİR YUVA KURALIM

Muhterem Müslümanlar!

Nikâh, Allah’ın emri, Peygamberin kavli ile hayat bulan bir sünnettir. Fıtratımıza uygun bir şekilde ve meşru bir nikâhla evlilik yapmak, her birimiz için şükür vesilesidir. Mutlu bir ailenin ferdi olmak, ailenin güven veren iklimi içinde yetişmek ne büyük nimettir. Aile üyelerinin hayata anlam katan desteğini almak ne büyük bahtiyarlıktır.

Kıymetli Anne-Babalar!

Cuma gününün şu icabet vaktinde sizlere sesleniyorum: Geleceğimizi sağlam bir şekilde inşa etmek, dini ve ahlaki temelleri sağlam, sevgi ve merhamet dolu yuvalarla mümkündür. Bize düşen, ilahi bir emanet olarak ihsan edilen çocuklarımıza cennete layık bir yuva kurmanın gayretinde olmaktır. Bu yuvayı kurarken Allah Resûlü (s.a.s)’in يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin!”[1] hadis-i şerifini rehber edinmektir.

İstiklal ve İstikbalimizin Teminatı Sevgili Gençler!

Sizlere de sesleniyorum. Geleceğimiz, umudumuz, en büyük imkân ve zenginliğimiz sizlersiniz. Göz aydınlığı bir yuva kurmanız en büyük neşemizdir. Huzur ve saadetiniz bizleri ziyadesiyle mutlu kılar. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) sizlere şöyle nasihat etmektedir: “Ey genç topluluğu! Aranızdan evlenmeye gücü yetenler evlensin. Çünkü evlenmek, gözü haramdan korumak ve iffeti muhafaza etmek için en iyi yoldur.”[2]

Genç Kardeşim!

Peygamber Efendimizin tavsiyesine uyarak değerlerimizle örtüşen bir aile yuvası kurmanın gayretinde ol. Bu yuvayı hem kurarken hem de korurken sevgi ve saygıdan, ülfet ve muhabbetten, nezaket ve zarafetten asla ödün verme. Cenâb-ı Hakk’ın هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّۜ “Onlar sizin için birer elbise, sizde onlar için birer elbisesiniz”[3] buyruğu üzere aileni ilgi ve sevgiyle kuşat, her türlü kötülükten muhafaza et. “Ömürde bir kez düğün yapıyoruz” bahanesine sığınarak İslam’ın helal ve haram çizgisini sakın ha ihlal etme. Rabbimizin şu ayeti her daim rehberin olsun: “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri siz kendinize haram kılmayın ve Allah’ın koyduğu sınırları da aşmayın. Zira Allah haddi aşanları sevmez.”[4]

Aziz Müslümanlar!

Rabbimizin biz kulları için bereket vesilesi kıldığı aile olmanın huzurunu hep birlikte yaşayalım. Her zaman olduğu gibi düğünlerimizde de aklı uyuşturan alkolden, düğün sevincimizi hüzne çeviren silahla kutlama yapmaktan ve mahremiyet sınırlarını ihlalden kaçınalım. Anne-baba ve gençler olarak evliliklerde kolaylaştırıcı olalım. Nişanımız, nikâhımız, düğünümüz sade ve mütevazı olsun. Taleplerimiz makul ölçüleri aşmasın. Huzur ve mutluluğu gösteriş ve şatafatta değil, hürmet ve samimiyette, sevgi ve saygıda, anlayış ve fedakârlıkta, hâsılı Rabbimizin rızasında arayalım.

Hutbemi Cenâb-ı Hakk’ın bize öğrettiği şu dua ile bitiriyorum: “Ey Rabbimiz! Bize mutluluk getirecek eşler ve çocuklar bahşet; bizi günahtan sakınanlara öncü yap!”[5]

Dipnotlar:

[1] Buhârî, İlim, 11. [2] Buhârî, Nikâh, 3. [3] Bakara, 2/187. [4] Maide, 5/87. [5] Furkân, 25/74.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

AİLE NEDİR?

Aile Nedir?

NEDEN AİLE KURARIZ?

Neden Aile Kurarız?

AİLE HAYATININ ÖNEMİ

Aile Hayatının Önemi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.