Bayrak Nedir, Neyi Temsil Eder?

Bayrak nedir, ne anlama gelir? Bayrak kelimesinin sözlük anlamı nedir? Bayrak neyi temsil eder? Bayrak kelimesi ile ilgili cümleler.

Bayrak, “bir milletin, belli bir topluluğun veya bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş, sancak” demektir.

BAYRAK NEDİR?

Bayrak sözlükte, “üzerinde bir millet, topluluk veya kuruluşu temsil eden belirli resim, renk ve semboller bulunan, dikdörtgen biçimindeki kumaş veya kâğıt, alem” anlamlarına gelir.

Dîvânü lugāti’t-Türk’te (I, 387) batrak şeklinde yazılan bayrak kelimesi “savaşlarda kullanılan ve ucuna bir ipek parçası takılan mızrak” tarzında açıklanmaktadır.

Kelime Farsça’ya, Arapça’ya, Kafkas ve Balkan dillerine de geçmiştir.

BAYRAK NEYİ TEMSİL EDER?

Bayrak;

  1. Bir devlet ve milletin işaretidir.
  2. Ülkenin bağımsızlığını simgeler.
  3. Ulusun milli değerlerini yansıtır.
  4. Milletin birlik ve beraberliğini temsil eder.

TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE BAYRAK

İslâmiyet’ten önce de bayrak kullanan Arap kabilelerinde bu âdet Hz. Peygamber ve ilk halifeler devrinden başlayarak daha da kuvvetlenmiştir.

Hz. Peygamber’in (s.a.s.) ilk defa hicret sırasında Medine’ye girerken bayrak (livâ) kullandığı bilinmektedir. Rivayet edildiğine göre hicret kafilesi Medine’ye yaklaştığında Büreyde b. Husayb el-Eslemî Resûlullah’a (s.a.s.), “Medine’ye yanında bir livâ olmadan girme” demiş ve sarığını çözerek bir mızrağa bağlayıp kafilenin önünde yürüyerek Medine’ye girmişti. (Ebü’ş-Şeyh, s. 212)

“Bayrak kaldırmak”, cenge hazırlanmak ve isyan mânasına geldiği gibi beyaz bayrak da teslim alâmeti olarak kullanılmaya başlandı.

Türkler, (Karahanlılar, Tolunoğulları, Gazneliler, Selçuklular, Eyyübiler, Harzemşahlar, Celayirliler, Akkoyun ve Karakoyunlular, Timurlular, Memlükler, Osmanlılar vs.) İslâmiyet’i kabul ettikten sonra çeşitli renk ve şekillerde bayraklar kullanmaya başladılar.


20. yüzyıl başlarında Osmanlı padişahına, şehzadelere, amiral ile Mekteb-i Bahriyye’ye ait sancak ve bayraklar (İÜ Ktp., Albüm, nr. 90709)

Kuruluşunda Kayı tamgasını kullanan Osmanlılar üzerinde hilâl ve yıldız işareti bulunan kırmızı (al) sancağı millî bayrak olarak kullandı. Bu bayrak Türkiye Cumhuriyeti’ne miras kaldı.

En muteber görüş, hilalin yani ayın “İslamiyet’i” ve yıldızın “Türklüğü”, kırmızı rengin ise toprağa karışan “şehit kanlarını” temsil ettiğidir.

BAYRAK KELİMESİ İLE İLGİLİ CÜMLELER

Din, vatan, bayrak ve milletin korunması, ancak fedâkâr bir gençliğin yetişmesine bağlıdır. (Mûsâ Topbaş)

***

Mızıka çalındı düğün mü sandın / Al beyaz bayrağı gelin mi sandın / Yemen’e gideni gelir mi sandın (Türkü)

***

Bu gibi eğlence yerleri yetmiş iki milletin bin renkli bayraklarıyle donanır. (Ahmed Midhat Efendi)

***

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır / Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. ( Mithat Cemal Kuntay)

****

Destanı öksüz, sükutu derin meçhul askerin; / Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye / Yattığı toprak belli, / Tuttuğu bayrak belli, / Kim demiş meçhul asker diye? (Arif Nihat Asya)

İslam ve İhsan

DİN, VATAN, BAYRAK VE MİLLET NASIL KORUNUR?

Din, Vatan, Bayrak ve Millet Nasıl Korunur?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.