Abid Kimdir? Kime Denir? Abid Kelimesinin Anlamı Nedir?

Abid kime denir? Abid kelimesinin anlamı nedir? Abid kelimesi Kuran'da geçiyor mu?

Sözlükte "hizmet eden, itaat eden, kulluk eden ve ibadet eden" anlamlarına gelen "âbid" kavramı; İslami lûgatte namaz, oruç, hac, zekat, dua, zikir, tevbe, cihâd, takvâ ve sabır... gibi güzel amelleri işleyen; içki, kumar, zina, yalan, hırsızlık, gasp, zulüm ve adam öldürme... gibi haramlardan kaçınan, kısaca Allah ve Peygambere itâat eden kimse anlamında kullanılmaktadır.

Çoğulu, âbidin ve âbidât'tır. "Âbid" kavramı Allah'a ibâdet edeni de Allah'tan başkalarına ibadet edeni de ifâde eder. Kur'ân'da tekil ve çoğul şekliyle 12 âyette geçmiş, Allah'a ibâdet edenler övülmüş (Bakara, 2/138; Tevbe, 9/112) Allah'tan başkasına ibâdet edenler ise yerilmiştir (Enbiyâ, 21/53).

Allâh’ın (c.c.) En Âbid Kulu Olursun

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Bir gün Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ashâbına:

“–Şu kelimeleri kim benden alıp onlarla amel edecek ve (buna ilâveten) onlarla amel edecek olana öğretecek?” buyurdular. Ben hemen atılıp:

“–Ben, ey Allâh’ın Rasûlü!” dedim.

Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- elimden tuttu ve şu beş şeyi saydı:

“- Haramlardan sakınırsan, Allâh’ın en âbid kulu olursun!

- Allâh’ın sana olan taksîmine râzı olursan, (kanaatta) insanların en zengini olursun!

- Komşuna ihsanda bulun ki (kâmil bir) mü’min olasın.

- Kendin için istediğini, başkaları için de iste ki (kâmil bir) müslüman olasın!

- Fazla gülme! Çünkü fazla gülmek kalbi öldürür.” (Tirmizî, Zühd, 2/2305; İbn-i Mâce, Zühd, 24)

İslam ve İhsan

İBADET İLE İLGİLİ HADİSLER

İbadet ile İlgili Hadisler

İSLAM’DA İBADET HAYATI

İslam’da İbadet Hayatı

ALLAH BİZDEN NEDEN İBADET İSTİYOR?

Allah Bizden Neden İbadet İstiyor?

İYİLİK YAPMAYI VE İBADET ETMEYİ ALIŞKANLIK EDİNMEK İLE İLGİLİ HADİS

İyilik Yapmayı ve İbadet Etmeyi Alışkanlık Edinmek ile İlgili Hadis

KULLUĞUN ÖZÜ İBADETİN RUHU

Kulluğun Özü İbadetin Ruhu

İBADETİN TOPLUMSAL FAYDALARI NELERDİR?

İbadetin Toplumsal Faydaları Nelerdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.