1. ANASAYFA
  2. KİTAPLIK
  3. Yayınlatmak mı Zor, Okutmak mı?

Yayınlatmak mı Zor, Okutmak mı?

Tarih: 09 Haziran 2017 KİTAPLIK

İlk sayısı ile kitap ve kültür dünyasında önemli bir yer edinen OKUR Dergisi'nin 2. sayısı çıktı.

"Basmak mı Zor, Okumak mı?" dosya çalışmasıyla çıkan dergide, bir ürün olarak kitabın nasıl ortaya çıktığı ele alındı. Fikirden rafa gelinceye kadar kitap nasıl bir süreçten geçiyor? Editör aslında ne iş yapıyor? Kitap yayınlayacak olanlar nelerle karşılaşacak? Hiçbir yayınevi çalışmanızı kabul etmezse ne yapacaksınız? Kitabı bastırmak mı daha zor yoksa okutmak mı? Dosyada bu soruların cevabı aranıyor.

OKUR DERGİSİ'NDE NELER VAR?

Orta sayfa söyleşisini Yusuf Kaplan ile yapan dergi, "Kişi Okudukça Olur, Oldukça Daha Az Oku" başlığını öne çıkarttı. Ayrıca Mustafa Kara, Leyla İpekçi, Savaş Barkçin, Duran Boz, Muhammed Berdibek, Zafer Yılmaz ile de söyleşilere yer verildi. Rasim Özdenören, Ahmet Kavas, Turan Karataş, M. Lütfi Arslan, Yusuf Turan Günaydın, Ayşegül Genç, Suavi Kemal Yazgıç, Turgay Bakırtaş ve daha pek çok iyi yazar OKUR'un bu sayısına katkı sundu. 60'a yakın yazar yaklaşık 200 kitaptan bahsetti.

Yayın dünyasından haberler, çeviriler, dosya çalışmaları, söyleşiler, kitap tahlil yazıları ile OKUR herkese hitap eden bir dergi. Yayın yönetmenliğini M. Lütfi Arslan, editörlüğünü Yusuf Temizcan, danışmanlığını Asım Gültekin, tasarımını Abdurrahim Yüce yapıyor. Kapak çizimi ise Necmettin Asma'ya ait. Derginin editörü Yusuf Temizcan yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dünya yayıncılık sıralamasında 11. sırada olduğunu, her yıl 55 bini aşkın kitap yayımlandığını ama OKUR'lara nitelikli kitapları işaret edecek bir dergiye ihtiyaç olduğunu ifade etti. Bu boşluğa talip olduklarının altını çizen Temizcan, her sayıyı büyük bir ekiple ve heyecanla hazırladıklarını, gördükleri ilgiden çok memnun olduklarını belirtti.

Kitaplara ilginin her geçen arttığı ülkemizde kitap dergiciliğinin önemi de daha iyi anlaşılıyor. OKUR, size nitelikli kitapları işaret ediyor. Dergiye kitapyurdu.com'dan ve Türkiye Diyanet Vakfının şubelerinden ulaşılabiliyor.

İKİNCİ SAYIDA OLAN İSİMLER

Abdullah Güner Ahmed Sadreddin Ahmet Berberoğlu Ahmet Kavas Ahmet Murat Ahmet Musa Bala Ahmet Tozal Ahmet Ünal Ali Ayçil Aykut Ertuğrul Ayşe Nur Narboğa Ayşe Yazıcılar Ayşegül Genç Beşir Ayvazoğlu Burcu Bayer Büşra Mercan Cüneyt Dal Duran Boz Dursun Ali Tökel Erhan Erken Esad Mücahit Eskimez Fatih Demirdöğen Fatma Kebire Gündüz Fatma Özkaya Furkan Özkul Gökhan Gökçek Halil İbrahim Gürgenç Hamit Kardaş Hasan Aycın Hatice Sarı Tan İbrahim Demirci İhsan Sönmez İsmail Güleç Leyla İpekçi Mehmet Lütfi Arslan Metin Karabaşoğlu Muhammed Berdibek Murat Bozkurt Murat Güzel Mustafa Kara Mücahid Emre Sever Münir Üstün Nasrettin Güneş Rabia Gülcan Kardaş Rasim Özdenören Saadettin Ergun Salih Yüzgenç Salih Zeki Meriç Sami Yaylalı Savaş Şafak Barkçin Sedat Albayrak Selim Tiryakiol Seyfullah Bayram Suavi Kemal Yazgıç Süleyman Ragıp Yazıcılar Turan Karataş Turgay Bakırtaş Yunus Emre Tozal Yusuf Kaplan Yusuf Korkmaz Yusuf Temizcan Yusuf Turan Günaydın Zafer Yılmaz

E-posta: okur@okurdergisi.com

Ayrıntılı Bilgi: www.okurdergisi.com 

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

İLGİLİ YAZILAR

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

Son Eklenenler

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

Erkam Medya © islam&ihsan | 2013 - 2024
islamveihsan.com altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.