islam

Dünyayı Değiştirmek İçin Ne Yapmalıyım?

Dr. Adem Ergül, dünyayı değiştirmek için harekete geçen bir müminin yapması gerekenleri anlatıyor.

Allah ve Resûlü'nün Sevdiği Gençler

Sevgili Peygamberimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem-, Allâh’a itaat eden ve İslâm ahlâkı üzere yetişen bir gencin, kıyâmet günü Arş’ın gölgesinde bulunacağını haber vermiştir. [1] Zira Cenâb-ı Hak böyle kullarını sevmektedir.

İsrail Askeri Bir Filistiyi Daha Şehit Etti

İsrail askerlerinin Kudüs ve Batı Şeria arasındaki Kalendiya Mülteci Kampında açtığı ateş sonucu bir Filistinlinin öldüğü bildirildi.

Çocuklara Özel 'illa Edep' Oyunu

İLLA EDEP oyunu, 10, 15 yaş grubundaki çocukların zevkle oynabileceği kendi seviyelerine uygun bilgiler üzerine temellendirilmiş bir karakter eğitimi oyunu.

Kız ve Erkek Çocuklarına Özel Yaz Kursu

Lider Eğitim Derneği, yazın hem dini eğitim hem de sosyal faaliyetlere katılmak isteyen çocuklara 2. Kur Yaz Okulu düzenliyor.

Toplumları Ayakta Tutan İki Şey!

Ahlâkî kıymetlerin başında gelen hayâ ve edeb nîmetlerinden mahrûmiyet, dîn ve îmandaki zâfiyet ve noksanlıktan kaynaklanır. Efendimiz (as); “Hayâ îmandandır.” (Buhârî, Îman, 3) buyurarak bu ahlâkî kıymetin, îmanla mühim bir alâkasının bulunduğunu beyân etmiştir. Buna göre hayâsızlık gibi ahlâksızlıkların toplumda yayılmasını isteyenler, o toplumun îmânına karşı en büyük cinâyeti işlemiş olurlar.

Sultan Iı. Murat'ın En Büyük Kaygısı Neydi?

Sultan II. Murat, ilmi ve ibadeti çok, zühd, verâ ve takvâsı ziyâde bir pâ­di­şahtı. Bunun içindir ki, tahtı henüz sağlığında iken evlâdına iki kez bırakabilmişti. Yoksa devlet idâre etmekten âciz ve cesaretsiz değildi. Zaten kazandığı parlak zaferler bunun en bâriz delîlidir.

Oğlu, Merhum Oğuz Aydınol Ağabeyi Anlattı

Diş hekimliğine gönül vermiş, mesleğinde duayen olmuş, bir taraftan insanların fiziki sıkıntılarını giderirken diğer taraftan da onların ruhi sıkıntılarına merhem olan diş hekimi ve aynı zamanda Hüdâyi Gönüldaşı Merhum Oğuz Aydınol Beyefendiyi oğlu Mimar Ahmet Aydınol Beyefendi ile konuştuk.

Çocuklar Nasıl Yetiştirilmeli?

Cenâb-ı Hak bütün ilimleri, kendisinin bilinmesine bir vâsıta olarak halk etmiştir. Diri kalpler için her ilim; sebepten müsebbibe, eserden müessire, sanattan sanatkâra götüren bir vesîledir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.