Surelerin İniş (Nüzul) Sırası

Nüzul ne demektir? İlk ve son nazil olan sureler hangileridir? Surelerin iniş (nüzul) sırası nasıldır? İniş (nüzul) sırasına göre Kur’an sureleri.

Nüzul, İlâhî kitapların ve özellikle Kur’ân-ı Kerîm’in Allah katından indirilişini ifade eder.

NÜZUL NEDİR?

Sözlükte “yukarıdan aşağıya inmek, gelmek, konaklamak” mânasında masdar ve “iniş” anlamında isim olan nüzûl kelimesi ilâhî kitapların, özellikle de Kur’an’ın Allah katından gelişini ifade eder.

Kur’an’da 261’i fiil kalıplarında olmak üzere yaklaşık 300 yerde geçen nüzûl kavramı ile su, rızık, Allah’ın ordusu, azap, şeytan, melek, huzur ve sükûn, rûhu’l-emîn vb.ne atıf yapılmış, bunların yanında Tevrat, İncil ve Kur’an’a, ayrıca Kur’an yerine kullanılan hak, zikir, nur, âyet ve sûre kelimelerine nisbet edilmiştir. (M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “nzl” md.)

SURELERİN İNİŞ (NÜZUL) SIRASI

İlk nazil olan Alak sûresinin beş ayetiyle Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in nübüvveti, fetretten sonra ilk olarak gelen Müddessir suresinin yedi ayetiyle de risaleti başlamıştır. Son nazil olan sûreler ise Maide ve Feth (Nasr) sûreleridir.

Aşağıdaki tabloda sureler iniş yani nüzul sırasına göre sıralanmıştır. Nüzul sırasına göre ilk sure Alak suresidir. Sonrasında sırası ile devam etmektedir. Aynı zamanda tabloda surelerin nerede indikleri de belirtilmiştir.

İslam ve İhsan

KUR'AN-I KERİM HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Kur'an-ı Kerim Hakkında Genel Bilgiler

KUR’AN-I KERİM’İN NÜZULÜ VE KAYDEDİLMESİ

Kur’an-ı Kerim’in Nüzulü ve Kaydedilmesi

KUR’AN-I KERİM NEDEN PARÇA PARÇA İNDİRİLDİ?

Kur’an-ı Kerim Neden Parça Parça İndirildi?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.