Şehadetname Nedir?

Şehadetname ne demek? Şehadetname kelimesinin anlamı nedir? Şehadetname kelimesine örnek cümleler...

Şehâdetnâme: Bir mektebin bitirildiğine dâir verilen kâğıt, diploma. Tasdîknâme. Ruhsat, ruhsatnâme anlamlarına gelmektedir.

ŞEHADETNAME KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Gönlün Allah ile olması, dünya imtihanındaki muvaffakıyetin şehâdetnâmesidir. Bunun zıddına Hak’tan gâfil yaşanan bir hayâtın neticesi de, ebedî bir hüsran ve nedâmetten ibârettir.

*****

Misalleri zikredilen, etraflarına her zaman yüksek şahsiyet ve karakter tevzî eden bu anneler, ümmet-i Muhammed’in annelerine örnek olacak zirve  ve âbide annelerimizdir. Kalben ve rûhen böyle annelere yaklaşabilen kimseler için şu şehâdetnâme ne müthiştir:

“Cennet annelerin ayakları altındadır!” (Ahmed bin Hanbel, III, 429)

Rabbimiz bütün yavrularımıza Fâtıma Vâlidelerimizin gönül dünyalarından, Hazret-i Âişe Vâlidemiz’in üstün zekâ, basîret, firâset ve iffetinden ve bilhassa Hazret-i Hatice Vâlidemiz’in eşsiz sadâkat ve sonsuz fedâkârlığından hisseler nasip eylesin. Âmîn…

*****

İstikbâli lutfedecek olan Cenâb-ı Hak’tır. Hakk’ın râzı olmadığı bir şekilde istikbâl kazanmaya çalışırsak, fânîlerin on tane diplomasını alsak bile,
netice hüsrandır. Mühim olan, Allah rızâsının şehâdetnâmesini alabilmektir. Mânen de iyi yetişmiş, vicdan sahibi bir gönül insanı olabilmektir. Böyle olduğu takdirde hangi meslek ile iştigâl edilirse edilsin, Hakk’ın rızâsına yol bulunur.

*****

Bayramlar, sevinç günleridir. Senenin herhangi bir gününe bayram denmez. Bir şeyler için gayret gösterdikten sonra bayram olur. Yani Cenâb-ı Hak, bayramları imtihanlardan sonra mükâfat olarak vermiştir.

Hayat, inişli çıkışlı… Huzur dolu günler olduğu gibi sıkıntılı geçen günler de vardır. İşte bayram, bir şehadetnâme günüdür.

Bayram, takvânın şehadetnâmesidir.

Bayram, içtimaîleşme vesilesidir. Tek başına bayram yapılmaz. Tek başına bayram namazı kılınmaz, kaçırılırsa kazası yapılmaz. İnsan, kendi kendinin bayramını tebrik edemez. Bayram, müşterek bir sevinçtir, bir şehadetnâmedir. İçtimâîleşeceğiz, toplumun içinde olacağız. Bayramlarda kardeşlik artacak, kardeşin derdiyle dertleneceğiz, sevinciyle mutlu olacağız.

*****

Ramazân, bir takvâ mektebi, bayram ise onun rûhânî bir şehâdetnâmesidir. Bayramlar, tâtil günleri değil, Allâh’ı zikir42, şükür, sıla-i rahim ve  ictimâî ibâdet günleridir. Îman kardeşliğinin cemiyet planında yaşandığı mübârek vakitlerdir. Bu sürûr günlerinde bilhassa muhtaçların ve gariplerin gönüllerini hoşnud etmeliyiz. Zîrâ merhamet edene merhamet edilir, Hak rızâsı için sevindireni, Hak Teâlâ sevindirir.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.