2016-09-26 14:48:54 [M.K.] 4,211
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca 81 il müftülüğüne gönderilen genelgeyle, kış saati uygulamasının kaldırılması nedeniyle Diyanet Takvimi'ndeki namaz saatlerine 30 Ekim'den itibaren bir saat eklenerek ezanların okunması talimatını verdi. Resmi Gazete'de 8 Eylül de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla 30 Ekim Pazar günü 04.00'ten itibaren saatlerin bir saat ileri alınması uygulaması olan "kış saati" uygulaması kaldırılmıştı.
2016-09-26 12:51:28 [A.G.] 1,223
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne sunulan raporda, 2030 yılına kadar dünya nüfusunun üçte birinin obez ya da aşırı kilolu olabileceği uyarısında bulunuldu.
2016-09-26 11:22:20 [A.G.] 2,130
Asr-ı Saâdet toplumu, ibadetlerini büyük bir îtinâ ile îfâ eder, ancak hiçbir zaman kendilerini bu hususta yeterli görmezlerdi. Onlar dâimâ "Korku ile ümit arasında" yaşarlardı.
2016-09-26 10:54:40 [A.G.] 8,312
Hazreti Mevlânâ Mesnevî'de “Kimin bir ölüye, yâni fânî bir varlığa sevdâsı varsa, o sevdâyı canlı ve diri varlığa kavuşmak için besler. Böylece fânî bir varlığı sevmek, aşka bir köprü olur da, onu ilâhî sevgiye ulaştırır.” (c.3, 545) der.
2016-09-24 15:39:39 [M.S.T.] 2,457
Ecdâdımız, akıl hastalarına “muhterem âcizler” diye hitâb etmiştir. Onların insanlık haysiyetini korumak için “muhterem”; Yaratan’dan ötürü yaratılanlara şefkatleri sebebiyle de “âciz” ifadesini kullanmışlardır. Buna mukâbil o dönemin Hristiyan Batı dünyası, psikiyatrik hastaları; «Bunların içine cin girmiş!» deyip ateşe atıyordu. İşte iki medeniyet arasındaki insanlık ve nezâket farkı!..
2016-09-24 15:36:46 [M.S.T.] 12,714
Dünya ne zamandan beridir var ve kaç yaşında olduğu hakkında detaylı bilgiler...
2016-09-24 15:33:33 [M.S.T.] 17,464
Allah'ın (c.c) Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm-’a verdiği ikinci mucizesi...
2016-09-24 15:30:14 [M.S.T.] 8,786
Evliyâullâhtan Şeyh Ebu’l-Hasen Şâzelî Hazretleri gördüğü bir rüyanın hikayesi...
2016-09-24 14:03:19 [A.G.] 1,949
"Hiçbir şeyin fayda vermeyeceği o gün"de senden altın ve gümüş isteneceğini sanma!.. O gün, tek geçer akçe, Allâh’ın huzuruna takdim edilen, selîm (arınmış) bir kalptir.
2016-09-24 13:45:46 [A.G.] 2,713
Nakkaşlık ve hattatlığı günümüzde sürdüren ustalar, çeşitli ülkelerdeki tarihi yapılar, saraylar, camiler ve turistik mekanlara süslemeler yaparak Türk-İslam kültürünü dünyaya nakşediyor.
2016-09-24 13:32:22 [M.K.] 1,781
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in, Kur’ân ehline nasıl ihtimam gösterdiğine dâir misaller pek fazladır.
2016-09-24 13:32:16 [M.K.] 2,308
Dr. Murat Kaya'nın Hz. Ebû Bekir'den 111 Hayat Ölçüsü kitabından "bir hür ve bir köle" pasajını istifadenize sunuyoruz.
2016-09-24 13:32:07 [M.K.] 22,554
Şifâ binti Abdullah radıyallahu anhâ Mekke’de hicretten önce İslâm’la şereflenen bir hanım sahâbî!.. Cahiliye döneminde de insanlara hizmet etmeyi seven, akıllı, zekî ve fazîlet sâhibi bir hanım... Okuyarak bazı hastalıkları tedâvî eden, ağzı duâlı ve şifaya vesile olan bahtiyar bir hanımefendi...
2016-09-24 12:09:00 [M.S.T.] 3,655
Nesnelerin İnternet'i (Internet of Things, kısaca IoT), fiziksel nesnelerin birbirleriyle veya daha büyük sistemlerle bağlantılı olduğu iletişim ağıdır.
2016-09-24 11:04:21 [M.K.] 1,199
Sahâbe-i kirâmın Kur’ân-ı Kerîm’e duydukları muhabbet müstesnâ idi. Onlar, Kur’ân’ın kıymetini, nasıl okunması gerektiğini ve nasıl hürmet edileceğini bizzat Efendimiz’den görerek öğrenmişlerdi.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.