2018-01-26 12:26:23 [A.G.] 2,939
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Sizden biriniz, insanlara namaz kıldırdığı zaman, hafif tutsun. Çünkü onların arasında zayıf, hasta ve yaşlılar vardır. Herhangi biriniz kendi başına namaz kıldığında ise dilediği kadar uzatsın.” [1]
2018-01-26 11:53:58 [M.K.] 3,215
Güzel konuşmak için nelere dikkat etmeliyiz?
2018-01-26 11:39:19 [M.S.T.] 1,403
Şahısların rızası olmadan telefon numaralarını internet üzerinden yayınlayan veya başkalarının ulaşmasını sağlayan siteler kapatılıyor.
2018-01-26 11:30:43 [M.S.T.] 1,169
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye'de geçen yıl yaşanan çatışmalar, saldırılar ve anlaşmalar nedeniyle çoğunluğu Beşşar Esed rejimi tarafından olmak üzere yaklaşık 1 milyon 300 bin kişinin yerlerinden edildiğini bildirdi.
2018-01-26 10:52:12 [A.G.] 1,633
Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem)’nü evinde misafir etmenin ve O’nunla nice gazvelere katılmış olmanın verdiği gönül rahatlığı ile Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.) “Artık bu şeref bana kâfidir” diyerek, Medîne-i Münevvere’nin hurma bahçelerinde gölgelerde oturma yerine, ilerlemiş yaşına rağmen çöl sıcaklarının altında 1000 km.’lik yolu göze alıp Allah Resûlünün müjdesine nâil olma heyecanı, nasıl bir îman heyecanıdır? Hayra doymamak herhalde böyle bir şeydir. Ya da son nefese kadar mesûliyet şuurunu kaybetmemek hâli bu olsa gerektir.
2018-01-26 00:00:14 [S.K.] 5,820
Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, ayet-i kerîmeler ışığında mânevî hâlin yükselmesi için gerekli olan üç şartı anlatıyor.
2018-01-25 17:50:17 [A.G.] 2,780
Niyet, öyle sırlı bir frekans yayar ki, -Allah’ın izni ve irâdesi ile- muhatabın özbenliğini bile dönüştürüverir.
2018-01-25 17:44:07 [A.G.] 35,533
Hadis-i şerifte belirtildiği üzere münafıkların alametleri...
2018-01-25 17:29:54 [M.K.] 2,597
Hidâyet rehberimiz Kur’ân-ı Kerîm nice âyetiyle biz mü’minleri doğru, düzgün, münâsip, yumuşak ve tatlı ifâdelerle konuşmaya dâvet etmekte, bunların zıddı olan konuşmalardan da sakındırmaktadır.
2018-01-25 17:17:46 [M.K.] 2,281
Cemiyeti bir şefkat ağı gibi bürüyen bütün vakıflar, gerçekte Müslümanların ortaya çıkarıp geliştirdiği örnek bir insan tipiyle, insanlığa sunulan huzur ve mutluluğun müstesnâ tezâhürleridir.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.