
Peygamber Efendimiz’in Çocuklara Terbiye Verme Yöntemleri Nelerdir?
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.), çocuklara terbiye verme yöntemleri nasıldı? Peygamberimiz (s.a.v.), çocuklara ibadet, edep ve ahlâkı nasıl sevdiriyor, hangi örneklerle kalplerine işliyordu?
Anne-baba, yavrularına ibadette, muâmelâtta, ahlâkta güzel bir örnek olmalı ve küçük yaştan itibaren terbiyelerine ihtimam göstermelidir. Aşağıdaki kıssa bu hâli ne güzel ifâde eder:
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN ÇOCUKLARA TERBİYE VERME YÖNTEMLERİ
Abdullah bin Abbâs -radıyallâhu anh-, henüz bir çocukken önünde gece namazı kılan Peygamber Efendimiz’i gördüğünde hemen onu taklit etmeye başlamıştır. Kendisi bu güzel hâtırasını şöyle nakleder:
“Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hanımlarından teyzem Meymûne’nin evinde gecelemiştim. O gece Peygamberimiz de onun yanındaydı. Allah Rasûlü yatsı namazını kıldırdı. Sonra evine gelerek dört rekât daha kıldı. Bir müddet uyuduktan sonra kalktı ve beni kastederek «Yavrucak uyumuş» buyurdu. Sonra kalktı. Ben de (kalktım, namaz kılmak için) solunda durdum. Âlemlerin Efendisi beni sağ tarafına aldı. Beş rekât namaz kıldı. Sonra iki rekât daha kıldı…” (Buhârî, İlim, 41)
Yine İbn-i Abbâs -radıyallâhu anh-, çocuk yaşta iken Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile birlikte cenâze ve bayram namazlarına katılmış, O’nun ibadet heyecanından feyz almıştır. (Buhârî, Cenâiz 60, Iydeyn 16)
Peygamber Efendimiz çocuklarla birlikte yemek yemiş, onları seyretmiş, onların akıl ve ruh dünyalarını harekete geçirecek canlı bir üslûpla yanlışlarını düzeltmiştir. Bu hususla ilgili bir müşâhedesini Ömer bin Ebî Seleme -radıyallâhu anh- şöyle anlatıyor:
“Ben, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in eğitim ve gözetimi altında yetişen bir çocuktum. Yemek yerken elim kabın her tarafında dolaşırdı. Bir gün Allah Rasûlü bana:
«–Yavrucuğum! Besmele çek, sağ elinle ve önünden ye!» buyurdu. Artık ondan sonra hep öyle yaptım.” (Buhârî, Et’ime, 2; Müslim, Eşribe, 108)
Başka bir rivâyette Âlemlerin Efendisi -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; “Sofraya yaklaş, yavrucuğum!..” buyurarak yumuşak ve muhabbet dolu bir üslûpla bu yavruya yemek usûl ve âdâbını göstermiştir. (İbn-i Hacer, el-İsâbe, II, 519)
Hâsılı evlâtlarının terbiyeli ve kusursuz olmasını isteyen anne-babalar evvelâ kendileri kusursuz olmaya gayret ederek güzel bir numûne olmalıdırlar. Nitekim Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Siz yabancı (nâmahrem) kadınlara karşı iffetli olun ki, sizin kadınlarınız da iffetli olsunlar. Babalarınıza iyilik edin ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler. Bir kimse kendisinden özür dileyerek yanına gelen kardeşini, ister haklı ister haksız olsun kabul etsin. Aksi hâlde cennette Kevser Havuzu’nun başında yanıma gelemez.” (Hâkim, IV, 170/7258)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, 12 Saadet Damlaları, Erkam Yayınları
YORUMLAR