New York'ta Dini Bayramlar Resmi Tatil Oluyor

New York'ta Ramazan ve Kurban bayramları, yeni eğitim döneminden başlamak üzere öğrenciler için resmi tatil ilan edildi.

New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, İslam dininin kutsal günleri olan Ramazan ve Kurban bayramlarının tatil olacağını açıkladı. Blasio, kararı "Şehrin çeşitliliğine saygı duyan bir değişim" olarak nitelendirdi.

Blasio sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamanın ardından Eğitim Müdürü Carmen Fariña'la kararla ilgili bir görüşme gerçekleştirdi.

İLK TATİL KURBAN BAYRAMI'NIN BİRİNCİ GÜNÜ

Görüşmenin ardından New York Belediyesi'nden yapılan açıklamada, New York'ta devlet okullarındaki ilk resmi tatilin, 2015-2016 eğitim döneminde 24 Eylül tarihinde Kurban Bayramı'nın birinci günü olacağı belirtildi.

Belediyenin açıklamasında ayrıca öğrencilerin yüzde 36'sının Kurban Bayramı tatili sırasında okula devam etmediği kaydedildi.

Öte yandan belediye yetkilileri, New York'ta 600 bin ila 1 milyon arasında Müslüman'ın yaşadığını tahmin ediyor.

Columbia Üniversitesi'nin 2008 yılında yaptığı bir araştırmada ise New York devlet okullarındaki ilköğretim öğrencilerinin oranının yüzde 10 olduğu ve Müslüman öğrencilerin yüzde 95'inin devlet okullarında eğitim gördüğü bildirilmişti.

MÜSLÜMANLARA TATİL SEÇİM VAADİYDİ

New York Belediye Başkanlığı öncesinde verdiği seçim sözlerinden birini yerine getiren Demokrat Partili Belediye Başkanı Blasio, okulların Yahudi ve Hristiyan bayramlarında olduğu gibi tatil edilmesi gerektiğini savunuyordu.

Daha önce Müslüman liderlerin Ramazan ve Kurban bayramlarının tatil olması için büyük mücadele verdiği New York'ta, Hristiyan ve Yahudi öğrencilerin dini bayramlarında tüm okullar tatil olmasına rağmen, eski belediye başkanı Michael R. Bloomberg, öğrencilerin daha fazla eğitim gününe ihtiyacı var gerekçesiyle Müslümanların bayramlarının resmi tatil olmasını kabul etmemişti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.