Müslüman Şahsiyeti

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Müslüman Şahsiyeti” başlığıyla yayınlandı.

“Müslüman Şahsiyeti” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde Müslüman şahsiyetini oluşturan en önemli etmenin iman, imanı da sağlamlaştıran şeyin güzel ahlak olduğu vurgulandı. Müslümana düşen görevin, Peygamber (s.a.s.) Efendimizin örnekliğinden ayrılmaması gerektiği belirtildi.

18.06.2021 tarihli cuma hutbesi.

MÜSLÜMANIN ŞAHSİYETİ NASIL OLMALI?

Muhterem Müslümanlar!

İslam, insanı şahsiyetiyle inşa eden bir dindir. İslam’ın ortaya koyduğu ilke ve değerler, bir yandan duygu, düşünce ve davranışlarımızı inşa ederken diğer yandan da kişiliğimizin olgunlaşmasına katkı sağlar. Hayatın anlam ve gayesine, varlığın kökeni ve serüvenine, bilginin kaynağı ve sıhhatine, iyi, kötü ve estetiğe dair tüm sorular, İslam’ın inşa etmek istediği Müslüman şahsiyetinde cevaplarını bulur.

Aziz Müminler!

Müslüman şahsiyetini oluşturan en önemli imkân, dünyayı ve ahireti anlamlandıran imandır. İman, kişiyi kulluk yolculuğundaki savrulmalardan koruyup ebedî mutluluğa ulaştıran en büyük hazinedir.

Müslüman şahsiyetinin sapasağlam olmasında imandan sonra gelen, kulu Rabbine yaklaştıran ibadetler ve ibadetlerin somut neticesi olan güzel ahlaktır. Kişinin maneviyatını besleyen bu iki değer, zihnini ve gönlünü Rabbine bağlamış Müslümanın ayırt edici vasfıdır. Bu sebeple Müslümandan beklenen imanının göstergesi olan ibadetlere ve güzel ahlaka yönelmesidir. Çünkü ibadet, onun yaratılış gayesi ve kulluğunun özüdür. Güzel ahlak ise zihnini inşa eden ve ona şahsiyet kazandıran yüce davranışların tamamıdır.

Aziz Müminler!

Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “İçinizden Allah’ın lütfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.” (Ahzâb, 33/21.)

O halde bize düşen, Peygamber (s.a.s.) Efendimizin örnekliğinden bir an olsun ayrılmamaktır. Tıpkı onun gibi, temelinde tevhid olan, ibadetlerle mayalanan, ahlakla olgunlaşan bir duruş sergilemektir. İslam’ın izzet ve şerefini kuşanmak, zamana ve zemine göre değişmeyen sağlam bir karaktere sahip olmaktır. Daima hayrın peşinde koşmak, hayırlı işlerde yarışmaktır. Haksızlığa, zulme ve şiddete asla meyletmemektir. Başta anne ve babamız, eşimiz ve çocuklarımız olmak üzere hayat bulan her cana şefkat ve merhametle davranmaktır. Resûl-i Ekrem’in (s.a.s) buyurduğu gibi, “Elinden ve dilinden hiç kimsenin zarar görmediği bir Müslüman” olabilmek için gayret göstermektir. (İbn Hanbel, VI, 22.)

Hutbemi Yüce Rabbimizin şu ayetiyle bitiriyorum: “Şüphesiz ‘Rabbimiz Allah’tır’ deyip de sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: ‘Korkmayın, üzülmeyin, size dünyada iken vadedilen cennetle sevinin!’” ( Fussilet, 41/30.)

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

ÖRNEK ŞAHSİYETLER

Örnek Şahsiyetler

EMSALSİZ ÖRNEK ŞAHSİYET

Emsalsiz Örnek Şahsiyet

ÖRNEK ŞAHSİYETLERDEN HİKMETLER

Örnek Şahsiyetlerden Hikmetler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.