Minik Yürekler Yardım İçin El Ele Verdi

Muğla'nın Bodrum ilçesinde, bir grup çocuk, Ege Denizi'nde yaşanan 6,5 büyüklüğündeki depremde evleri zarar görenlere yardım etmek için topladıkları deniz kabuklarını ve ailelerinin verdiği takıları satıyor.

Bodrum'da bir grup çocuk, Ege Denizi'nde yaşanan 6,5 büyüklüğündeki depremde evleri zarar görenlere yardım etmek için topladıkları deniz kabukları ile ailelerinin verdiği takıları satıyor.

İlçeye bağlı Bitez sahilindeki bir sitede yaşayan ve yaşları 6 ile 13 arasında değişen 10 çocuk, depremde civcivleri telef olan ve bunun üzüntüsünü yaşayan 87 yaşındaki Ayşe Küçükköse'nin hikayesini duyunca "Deprem mağdurları için el ele" yazılı döviz açarak proje başlattı.

Proje kapsamında çalışmalara başlayan çocuklar, denize girip tatil yapmak yerine Bitez sahilinde sıcak havada yardım için topladıkları ürünlerin satışını yapıyor.

Etkinliğe destek veren tasarımcı Duygu Keskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremde köylerdeki bazı evlerin yıkıldığını gördüklerini ve bu evde yaşayanlara yardım etmek için çocuklarla bir proje başlattıklarını söyledi.

Yardım fikrinin çıktığı 10 yaşındaki Ali Coşkun Keskin de civcivleri enkaz altında kalan 87 yaşındaki Ayşe Küçükköse'yi televizyonda görünce çok üzüldüğünü ve projeyi başlattığını aktardı.

AYŞE NİNEYİ GÖRÜNCE GÖZLERİ DOLDU

Yalıçiftlik Mahallesi'nde evi yıkılan ve civcivleri enkaz altında kalan nineyi televizyonda izlediklerini ve çok etkilendiklerini ifade eden Keskin, "Bu ninemiz, evinin yıkılmasından çok civcivlerinin öldüğüne çok üzülüyordu. Oğlum Ali Coşkun da bundan çok etkilendi, gözleri doldu. Bana 'Anne bir şeyler yapmak istiyorum ben.' dedi. Bu proje bu şekilde başladı. Depremzedelere ne kadar yardım edebiliyorsak edelim istiyoruz." dedi.

EVİ OLMAYANA ÇADIR ALACAĞIZ

Keskin, topladıkları deniz kabukları ile ailelerinin verdiği takıların satışından sağlayacakları geliri, evleri zarar görenlere dağıtacaklarını, evi yıkılmış ve kalacak yeri olmayanlara da çadır almayı düşündüklerini söyledi.

Yaklaşık bir haftadır Bitez sahilinde kurdukları stantta ürünlerini satan çocuklar, şimdiye kadar yaklaşık 500 lira kazanç elde etti.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.