Mescidi Nebevi Peygamber Misafirlerini Ağırlıyor

Kutsal topraklara yolculuğun hız kazandığı şu günlerde, Suudi Arabistan'ın Medine kentinde bulunan Mescidi Nebevi'de hacı adaylarını en güzel şekilde ağırlamak için hummalı bir çalışma devam ediyor.

Mescidi Nebevi'deki yetkililer, Suudi Arabistan Medya Bakanlığının davetlisi olarak hac hazırlıklarını yerinde görmek üzere bu ülkede bulunan yabancı gazetecilere, Harem-i Şerif'in düzeni, güvenliği ve burada yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Mescidi Nebevi Genel İşler Müdürü Cumau bin Bender el-Asiri, Hz. Peygamberin makamında hacıların ibadetlerini huzurlu ve güvenli bir şekilde eda edebilmeleri için çalıştıklarını belirterek, "Hacılar, Harem-i Şerif'in alanlarına geldikleri vakit kendilerini karşılayan 450'den fazla görevli tarafından yönlendiriliyor, bilgilendiriliyor ve istedikleri hizmetler sunuluyor. Görevliler hacıların giriş ve çıkışlarını organize ediyor." dedi.

10 DİLDE CUMA HUTBESİ

Cuma hutbesinin aynı anda 10 dile çevrildiğini ve dileyen hacıların çeviriyi akıllı telefonlar ve elektronik kulaklıklarla dinleyebileceğini kaydeden Asiri, "Mescidi Nebevi'de alan genişletme çabaları devam ediyor. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte alanda, yaklaşık 2 milyon Müslümanın namaz kılmasına imkan sağlanacak." diye konuştu.

Harem-i Şerif'teki hoparlör sistemi ve açılıp kapanabilen kubbelere ilişkin ise Asiri, "Harem-i Şerif'te hoparlörlerle donatılmış 10 minare yer alıyor. Alanda açılıp kapanabilen 27 hareketli kubbe bulunurken bu kubbeler alandaki hava değişimine göre açılıp kapatılıyor. Sıcaklığın artması halinde vantilatörler devreye giriyor." ifadelerini kullandı.

Mescidi Nebevi'deki temizlik ve diğer hizmetler hakkında da bilgi veren Asiri, şunları kaydetti:

"Harem-i Şerif'te bulunan 16 bin halı, belirli aralıklarla yıkanıyor. Temizlik ise 12 bin işçi ve görevli tarafından gerçekleştiriliyor. 13 binden fazla zemzem suyu dolu büyük termoslar bulunuyor. Ayrıca Mescidi Nebevi'nin altında iki katlı 5 bin araçlık otoparkımız yer alıyor."

MESCİDİ NEBEVİ 24 SAAT İZLENİYOR

Mescidi Nebevi'nin Özel Kuvvetler Müdürü General Abdurrahman bin Abdullah ise gazetecileri Harem bölgesindeki güvenlik çalışmaları hakkında bilgilendirdi.

Emri altındaki güvenlik güçlerinin görevinin Harem-i Şerif'teki ziyaretçi trafiğini gün boyu tanzim etmek olduğunu belirten Bin Abdullah: "Namaz vakitleri öncesi ve sonrası, Ravza-i Şerif'in ziyareti sırasında alınan güvenlik önlemleri ve planlar gün boyu değişebiliyor. Ziyaretçi trafiği operasyon odasından modern iletişim araçlarıyla ve monitörlerle izleniyor." dedi.

Operasyon Odası yetkilisi Yüzbaşı Atik bin Selman es-Saidi de yaptığı açıklamada operasyon odasının bir kısmı sabit bir kısmı hareketli olmak üzere bin 500'den fazla gelişmiş güvenlik kamerası sistemine sahip olduğunu söyledi.

Saidi, söz konusu kameraların Harem-i Şerif'in bütün alanlarına dağıtıldığını ve ziyaretçi sayısını da kaydettiğini aktardı.

HACILARA DİNİ EĞİTİM VERİLİYOR

Mescidi Nebevi'deki İrşad İdaresi bünyesinde eğitim, mushaflar, bilinçlendirme ve tebliğ birimleri yer alıyor.

İrşad İdaresi Müdürü İbrahim el- Gamidi, İslam dünyasından gelen alimlerle birkaç dilde koordineli şekilde eğitim hizmeti sunduklarını belirtti. Gamidi, hac veya umre için dünyanın farklı bölgelerinden gelen ziyaretçilere, ibadetlerini en doğru şekilde eda edebilmeleri için gerekli yönlendirmelerde bulunduklarını dile getirdi.

Mushaflar birimi hakkında da bilgi veren Gamidi bu birimin Harem-i Şerif'ta bulunan Kuran-ı Kerimlerin günlük olarak gözden geçirdiğini ve başka mushafların karışmamasına dikkat ettiklerini anlattı.

Birimin basılan Kuran-ı Kerimlerin bir kısmını İslam ülkelerindeki camilere hediye ettiğini kaydeden Gamidi, "Harem-i Şerif'te Rahman'ın misafirleri için 70'in üzerinde dile çevrilmiş mushaflar konulmuş durumda. Mescidi Nebevi'nin içinde ve dışında ders halkaları kuruluyor ve burada hafızlar yetiştiriliyor." dedi.

40 ÜLKEDEN ÖĞRENCİ VAR

Harameyn Başkanlığına bağlı Mescidi Nebevi Enstitüsü, İslam ülkelerinden gelen ilim talebelerine eğitim veriyor.

Mescidi Nebevi Enstitüsü Müdürü Ali el-Muhaysin, enstitü bünyesinde 40 ülkeden bin 500 öğrencinin 40 hocadan İslami ilimler tahsil ettiğini, birçok İslam ülkesinden çok sayıda ilim talebesine ise uzaktan eğitim verildiğini belirtti.

Muhaysin, "Enstitümüzde ortaokul, lise ve üniversite seviyesinde klasik din eğitimi veriliyor. Mezunlarımız başka üniversitelerde yüksek lisans ve doktora yapabiliyor." diye konuştu.

Enstitü bünyesindeki kütüphanenin yetkililerinden Reşid er- Refik de kütüphanede 21 dilden 160 bin konu başlığının ve 70 kadar kataloğun bulunduğunu belirterek günlük bin 700 kadar ziyaretçisi olduğu bilgisini paylaştı.

MUSHAF MATBAASI

74 dilde Kuran-ı Kerim'in basıldığı Medine'de bulunan Kral Fahd Mushaf Matbaası Müdürü Salih el-Hüseyin ise "Matbaamız dünyada mushaf basımı konusundaki ilk kurum olma özelliğini taşıyor. Kurulduğu 1984 yılından bu yana 300 milyondan fazla mushaf basıldı ve bu yıl basılan mushaf sayısı 1,8 milyon. Matbaada çok titiz bir çalışma yürütülüyor ve yazımda her hangi bir hata yapılmaması için büyük bir hassasiyet gösteriliyor." şeklinde konuştu.

Hüseyin ayrıca bin 500 kişinin çalıştığı matbaada mushaflarda hata riskini sıfıra indirmek için 700 kişinin basım öncesi mushafı tek tek, sayfa sayfa, harf harf gözden geçirdiğini, rakamların ve tecvit işaretlerinin de titizlikle kontrol edildiğini kaydetti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • HAC PARA İŞİ NE YAZIKKİ BEM HACCA GİTMEDEN OLURUM RABBİM BİLİRDE HAŞAA MANTALİTE BOYLE SONUÖ VERİYOR

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.