
Hanzala’nın (r.a.) “Münâfık Oldum” Demesinin Ardındaki Sebep Neydi?
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) huzurunda duyduğu manevi feyz ile günlük işlerin arasında farkı gören Hanzala (r.a.), bu derin içsel mücadelesini nasıl dile getirmiştir?
Hazret-i Ebû Bekir -radıyallâhu anh-, bir gün Hanzala -radıyallâhu anh-’a rastlar. Hâl ve hatırını sorar.
HANZALA’NIN (R.A.) “MÜNÂFIK OLDUM” DEMESİNİN ARDINDAKİ SEBEP
Hanzala -radıyallâhu anh- büyük bir hüzün ve endişe içinde:
“–Hanzala münâfık oldu, ey Sıddîk!” der.
Hazret-i Ebû Bekir, hayretle:
“–Sübhânallâh! Bu nasıl söz böyle?” deyince, Hanzala -radıyallâhu anh- sözlerine şöyle devam eder:
“–Biz, Hazret-i Peygamber’in sohbetinde iken, O bize cennet ve cehennemi hatırlatıyor, hattâ onları gözümüzle görüyormuş gibi bir hâle bürünüyoruz. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in huzûrundan çıkıp çoluk-çocuğumuz ve dünyevî maîşetimizle meşgul olmaya dalınca da, duyduklarımızın pek çoğunu unutuveriyoruz. (O’nun sohbetindeki feyz ve rûhâniyetimizi kaybediyoruz.)” der.
Hazret-i Ebû Bekir -radıyallâhu anh-:
“–Vallâhi, buna benzer hâller bizde de oluyor.” diye karşılık verir.
Bunun üzerine ikisi kalkıp doğruca Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in huzûruna varır ve durumu kendisine arz ederler. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de onlara şöyle buyurur:
“–Canım kudret elinde olan Allâh’a yemin ederim ki, benim yanımdaki hâlinizi devamlı muhafaza edip, zikr-i dâimî üzere olabilseydiniz, yatakta yatarken de, yollarda yürürken de melekler sizinle musâfaha ederlerdi. (Üç defa tekrarlayarak):
«–Yâ Hanzala! Bazen öyle, bazen de böyle olur!»” (Müslim, Tevbe, 12)
Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh- bile kendisinin münâfıklar içinde olup olmadığını Huzeyfe -radıyallâhu anh-’tan sorardı.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Rahmet Toplumu Hayırlı Gençlik 2, Erkam Yayınları
YORUMLAR