Kistik Fibrozis Belirtileri Nelerdir ve Erken Teşhis Neden Hayati Önem Taşır?

Kistik fibrozis nedir, belirtileri nelerdir? Kistik fibrozis, erken teşhis edilmezse ne tür hayati riskler doğurur ve zamanında tanı neden bu kadar önemlidir?

Yeni doğan bir bebeğin, masum, sevimli, gül kokulu olması hayatın doğal akışındandır. Bunun tabii bir sonucu olarak bir bebek öpüldüğünde “maşallah, pek tatlıymış” benzeri bir tepki beklenir. Nadiren “yahu pek sevimli ama dudağımıza bir tuz tadı geldi sanki” gibi bir yorum duyarsanız şaşırmayın. Çocuğun cildine, terine tuz tadı veren enteresan bir hastalığımız var: Kistik fibrozis.

Görülme sıklığı yüksek, bizim coğrafyada üç binde bir.

KİSTİK FİBROZİS: BELİRTİLERİ VE ERKEN TANININ HAYATİ ÖNEMİ

Kistik fibrozis bu sebeple yeni doğan tarama testine dâhil edildi. Topuk kanı olarak da bilinir. Böylece erken tanı konabiliyor, birçok sıkıntı başlamadan engellenebiliyor, beklenen hayat süresinde önemli bir artış sağlanabiliyor. Bu işin iyi tarafı ama bir de insan eliyle yapılan her işin bir hata payı var. Bazen hata ile pozitif sonuç ya da tedbiren test tekrarı istenebiliyor. Bunlar üst üste konduğunda epeyce bir aile kistik fibroz hastalığı ile değilse de riskiyle karşı karşıya gelebiliyor.

Kistik fibrozis genetik bir hastalık, 7. Kromozomdaki bir gende (CFTR) meydana gelen mutasyon (değişiklik) bu hastalığa neden oluyor.

Genetik hastalıklar anlatılması ve anlaşılması en zor gruptandır. KF’nin de yer aldığı “Otozomal Resesif” denen bir grup var. Bunlarda hastalık oluşabilmesi için hem annede, babada defektif (kusurlu) genin bulunması ve bebekte bunların buluşması gerekiyor. Anne ve babanın her ikisinde de mutasyon varsa bebeğin hasta olma ihtimali %25’tir.

Sonra ne oluyor?

CFTR geni düzgün çalışamıyor. Sodyum ve klor (sofra tuzu gibi düşünebilirsiniz) emilim ve atılım dengesi bozuluyor. Tuz ne tarafta ise su da o tarafa geçtiği için vücuttaki salgılar yoğunlaşıyor.

İnce, akıcı bir sıvı olan mukus, koyu, yapışkan bir hal alıyor.

Daha yeni doğan döneminde belirtiler başlıyor.

Mekonyum ileus; bebeğin ilk kakası çıkamıyor, yoğun ve katı olduğu için bağırsağı tıkıyor, hayata ameliyatla başlanıyor.

Terlerinde çok miktarda klor olduğu için tuz tadı alınabiliyor.

Sümük ve balgam benzeri salgılar çok yoğun olduğu için solunum sisteminde tıkanıklıklar olabiliyor. Önce bronşiolit tablosu tedavi ediliyor, ama sonra bunun sık tekrarladığı görülünce “altta yatan bir şey olabilir mi?” sorusu akla geliyor.

Solunum sitemi tutulumu ileriki yıllara ait tahminlerde en önemli kriter. Biriken yapışkan özellikli balgam, normalde kolay kolay görülmeyecek mikroplara bağlı zatürrelere neden oluyor. Zatürrenin kendisi atlatılsa da her tekrarda yapısal hasarda kalıyor.

İlerleyen yıllarda bozulan solunum fonksiyonları çeşitli aletlerle oksijen desteği, hatta akciğer ve bazen kalp-akciğer nakillerini gerektirebiliyor.

Sindirim sistemi de yoğun şekilde tutuluyor. Özellikle safra ve pankreas salgıları yoğunlaşınca hem sistemde tıkanıklık oluyor hem sindirim faaliyetinde yetersizlik ortaya çıkıyor.

Yağda eriyen vitaminler olarak bilinen A, D, E ve K vitaminleri vücutta birçok hayati fonksiyonda rol aldığı için büyüme gelişme geriliği başta olmak üzere birçok problem görülüyor.

Genellikle bu şikâyetler birkaç kez tekrarladığında KF akla gelip ter testi istenir. Fiziksel yollarla ya da ilaçla hastanın teri toplanıp incelenir. Klor düzeyi yüksekse (genellikle iki kez tekrarlanır) genetik inceleme istenir. Beklenen mutasyonlardan biri tespit edildiğinde tanı kesinleşir.

Eskiden KF 5-10 yaşlarında tanı alırken sağlık hizmetlerindeki ulaşılabilirliğin artışı tanı yaşını daha erkene hatta yeni doğan dönemine taşıdı.

Bebeklerden genellikle 3. ve 7. günlerde alınan kanda “immün reaktif tripsinojen” bakılıyor. Yüksek çıkması halinde tekrar yapılıyor, gerekiyorsa hızlıca ter testi ve genetik inceleme ile tanı konuyor.

Erken tanı ve düzenli takip, akciğer kapasitesinin (dolaylı olarak kalp fonksiyonları) korunmasını, büyüme gelişmenin ideale yakın seviyede olmasını sağlıyor.

Beklenen hayat süresi biz öğrenci iken (geçen yüzyılda) 30 yıl olarak hesaplanırken bugün 50 yaş civarı tahmin ediliyor.

Konuyla ilgili maalesef en sıkıntılı konu “tarama testi” nimetinden faydalanamayan, teşhis konana kadar “ömürlerinden ömür giden” yavrularımız.

Hala “nesebi gayrı sahih kaynaklardan” etkilenen, toplanan kanların Amerika ya da İsrail’e satıldığını düşünen, bu kanlardan genetik şifrelerinin çözüleceğinden korkan ebeveynlerin şahsi kanaatleri bu bebeklerin erken tanı imkânından mahrum kalmasına neden oluyor. Bir de hastamız Anadolu’nun nispeten uzak bir köşesinde ise tanı akla gelene kadar maalesef ömür bitiyor.

Tanı konduktan sonra balgam sökücü şuruplara benzer ilaçlar, koruyucu antibiyotikler ve eksik vitaminlerin takviyesi ile daha uzun ve konforlu bir ömür sağlanabiliyor.

Hakkı verilmiş sağlıklı günler dileriz…

Kaynak: Fırat Erdoğan, Altınoluk Dergisi, Sayı: 471

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.