
Mâide Suresi 86. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Mâide Suresi 86. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 86. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Mâide Suresi 86. Ayetinin Arapçası:
وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَح۪يمِ۟
Mâide Suresi 86. Ayetinin Meali (Anlamı):
Âyetlerimizi inkâr edip yalanlayanlara gelince, onlar o kızgın, alevli ateşin yoldaşıdırlar.
Mâide Suresi 86. Ayetinin Tefsiri:
Onlar arasında iman şerefine erenler, Allah Resûlü (s.a.s.)’e indirilen Kur’ân-ı Kerîm’i dinledikleri zaman, bunun Allah kelâmı olduğunu anlar, daha önce kendi kitaplarında âşinâ oldukları bu gerçekleri yeniden duymanın heyecanıyla duygulanır, müteessir olur ve gözlerinden yaşlar boşanır, imanlarını ikrar ederler. “Rabbimiz! Biz iman ettik, artık bizi gerçeğe şâhitlik edenlerle beraber yaz” (Mâide 5/83) derler. Kur’an’ın gerçekliğine şâhitlik etmiş bulunan Muhammed ümmeti defterine yazılmalarını niyaz ederler.[1] Kendi nefislerinin fısıltılarına veya müslüman olmalarına itiraz edenlere karşı da artık gerçekten inandıklarını teyit ve ispat için “Bütün arzumuz, Rabbimizin bizi sâlih kullar arasına katarak cennete koyması iken, Allah’a ve bize gelen gerçeğe niçin iman etmeyelim!” (Mâide 5/84) derler. Şu halde inanmamak için hiçbir haklı sebep olmadıktan başka, üstelik Muhammed ümmeti gibi sâlihler zümresinin nâil olacakları güzel mükâfatlara iştirak etme arzusu gibi iman etmeyi gerekli kılan pek yüksek ve mühim bir sebep de mevcuttur. Şüphesiz Allah, bu şekilde hakkı bulan, onun doğruluğunu ikrar eden ve bir daha ondan ayrılmayı düşünmeyen bahtiyar kulları, altlarından ırmaklar akan ve içinde ebedi kalacakları cennetlerle mükâfatlandıracaktır. İyiliğin karşılığı şüphesiz iyilik olacaktır. Dünya hayatında düşüncesi, niyeti, itikadı, sözü ve ameli güzel olanlar; yaptıkları işleri Allah görüyormuşçasına en iyi yapanlar böyle ilâhî lutuflara ve ebedî nimetlere kavuşacaklardır. Fakat Allah’ın âyetlerini inkâr eden, yalanlayan ve yok sayanlar, dolayısıyla şu fani ömürlerini küfür, günah ve gaflet karanlıkları içinde geçirenler ancak cehennemin dostları olabileceklerdir.
Önceki âyetlerde Hıristiyanlar içinde bulunan keşiş ve ruhbanlar methedildi. Ruhbanlık ise dünya lezzetleri, nimet ve güzelliklerinden büsbütün çekilip uzaklaşmak demektir. Bundan hareketle müslümanların ruhbanlığa teşvik edildiği mânası anlaşılmamasını temin ve İslâm’da ruhbanlığın bulunmadığını belirtme sadedinde söz helâl ve haram yiyeceklere getirilerek mü’minlere şöyle hitap edilmektedir:
[1] Hakiki âlimlerin hali işte böyle olur. Onlar ilâhî hakikatler karşısında duydukları derin bir huşû ile ağlarlar, fakat baygın düşmezler. Allah’tan niyazda bulunurlar, fakat feryat ve figan etmezler. Hüzünlü görünürler, fakat cenaze imiş gibi bir görüntü vermezler.
Mâide Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Mâide Suresi 86. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR