Vakıf

Niyet Ettik Allah Rızası İçin “Bir Yetimle Tebessüm Etmeye”

Aziz Mamud Hüdayi Vakfı bünyesinde hizmet veren Şahsiyet Akademisi Suriye İdlip'te kamplarda kalan yetimleri ziyaret ettiler.

Hüdayi Vakfı Kurbanları 40 Ülkeye Ulaştıracak

Hüdayi Vakfı’nın 2019 kurban faaliyetleri hakkında Hüdayi Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Serdar Eryılmaz ile konuştuk. Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı, hayırsever vatand

Osmanlı Sosyal Düzeni Nasıl Korudu?

Osmanlı’da vakıf duyarlılığı o kadar zirveleşmişti ki, bunlar sadece insanları değil, hayvanları, hattâ bitkileri bile şümûlüne alan bir genişlik kazanmıştı.

Hüdayi Vakfı Aşevlerinde Toplu İftar Vermek İster Misiniz?

Hüdayi Vakfı, Ramazan ayı boyunca Üsküdar ve Küçük Çamlıca (İLAM) aşevleri başta olmak üzere tüm aşevlerinde binlerce kişiyi, aynı iftar sofrasında bir araya ge

Hüdâyi Mezuniyet Programı Düzenleniyor

Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı bu yıl mezun olacak öğrencilerine Mezuniyet Programı düzenleyerek tüm Hüdayi gönüldaşlarını davet ediyor...

Rahmet Mevsiminde Gönüllere Sofralar Kurulacak

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Serdar Eryılmaz Hüdayi Vakfı'nın 2019 yurt içi ve yurt dışı Ramazan faaliyetlerini İslam ve İhsan'la paylaştı.

Hüdayi Vakfı'ndan Üç Aylar'da Yardım Paketi Kampanyası

Teşrifiyle bizleri şereflendiren "Rahmet ve Mağfiret Mevsimi Üç Aylarda İnfaklarınız Bereketlensin..." Siz de bir paket erzak bağışında bulunarak  yur

Hüdayi Vakfı'ndan Balkanlar’da Yeni Eğitim Yuvası

Hüdayi Vakfı Arnavutluk, Kosova ve Makedonya’daki eğitim ve insani yardım projeleriyle Balkanlar'da ki kardeşlerimizi yalnız bırakmıyor.

Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı Nasıl Kuruldu?

Aziz Mahmûd Hüdayi Vakfı nasıl kuruldu? Kuruluş hikayesi nedir? İstanbul'dan dünyanın dört bir yanına uzanan yardım ve kardeşlik ağı nasıl oluştu? Osman Nuri To

Hüdâyî Vakfı Nasıl Kuruldu?

Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı nasıl kuruldu? Rahmet insanı kimdir? Osman Nûri Topbaş Hocaefendi ile Hüdâyî Vakfı ve Müslümanın “Rahmet İnsanı” hüviyeti üzerine yapıl

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.