Vakıf

İnsanlığın şerefine kastedenlere karşı Uyan, Uyandır ve Dur De!

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, LGBT+ vb. milli ve manevi değerlerimizi tehdit eden sapkınlık ve ifsat hareketlerine dur demeye çağırıyor.

Osmanlı'da Kadınların Kurduğu Vakıflar

Osmanlı Devletin'de kaç vakıf vardı ve hanımların kurduğu vakıflar...

Türkiye Ramazanda İhtiyaç Sahibi Nijeryalı Kardeşlerine Yardım Eli Uzattı

Türk hayırseverlerin gönderdiği yardımlar Nijerya'nın farklı bölgelerinde ihtiyaç sahibi kişilere ulaştırıldı.

Hüdayi Külliyesi Yükseliyor

Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri’nin başlattığı hizmetlerin devamı için “Hüdayi Külliyesi” yakın zamanda açılıyor. Sizin de bir tuğlanız olsun...

Hüdayi Vakfı Gana’da Külliye Olarak Hizmet Veren Cami İnşa Etti

Hüdayi Vakfı'ndan Gana'ya kıymeti bir eser. Gana’nın Tamale şehrine bağlı; Müslümanların çoğunlukta olduğu beldeye külliye olarak hizmet veren bir cami inşaa et

İslâm Vakıf Medeniyetidir

Vakıf, Yaratan’dan ötürü yaratılanlara merhamet, şefkat ve sevginin müesseseleşmiş şeklidir. Diğer bir ifâdeyle Allâh’a adanan, temlik ve temellükten ebediyyen

Osmanlı’da Vakıf Örnekleri

Osmanlı’da vakıflar neden kurulmuştur? Vakıfların özellikleri ve sağladığı faydalar nelerdi? Osmanlı’da vakıfların sosyal hayattaki yeri ve önemi neydi? Osmanlı

Osmanlı Vakıf Kültürü

Osmanlı’da nasıl bir vakıf kültürü vardı? Osmanlı’da vakıf duyarlılığına örnekler.

Hüdayi Vakfı'ndan Kardeşlik Çağrısı

Hüdayi Vakfı'ndan pandemi sürecinde gelişen maddi ve manevi problemler karşında Hüdayi Gönüldaşlarına birlik olma, yardımlaşma, paylaşma ve kardeşlik çağrısı...

Hüdayi Vakfı'ndan Sağlık Çalışanlarına Destek Çağrısı

Hüdayi Vakfı'nın resmi hesapları üzerinden yapılan açıklamada sağlık çalışanları için Hüdayi Gönüllüleri'nden sağlık çalışanlarına destek çağrısında bulundu.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.