SORULARLA İSLAM

Ramazan’da Kimler Oruç Tutmayabilir?

Prof. Dr. Ömer Çelik, İslam’a göre oruç tutmanın faziletini ve kimlerin oruç tutmayabileceğini anlatıyor.

Oruca Niyet Ettikten Sonra Bir Şey Yenilip İçilir mi?

Oruca niyet ettikten sonra (imsak girmemişse) bir şey yenilip içilebilir mi? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Ramazan’da Sabah Namazını Ezan Okunur Okunmaz Kılabilir miyiz?

Fecr-i sâdık ne demektir? Ramazan’da sabah namazını ezan okunur okunmaz kılabilir miyiz? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım açıklıyor.

Güvenlik Görevlilerinin Cuma Namazına Gidememesinin Hükmü Nedir?

Güvenlik işi yapan kişilerin cuma namazına gidememesinin hükmü nedir? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Oruç Tutmak İçin Sahura Kalkmak Şart mı?

Sahura kalkmadan oruç tutulur mu? Oruç tutmak için sahura kalkmak şart mıdır? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Ramazan Orucu İçin Her Gün Niyet Etmek Gerekir mi?

Niyet ne demektir? Ramazan orucu için nasıl ve ne zaman niyet etmeliyiz? Oruca her gün niyet etmek gerekir mi? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım açıklıyor.

Tilavet Secdesi Kerahet Vaktinde Yapılır mı?

Namaz hangi vakitlerde kılınmaz? Tahiyyetü'l mescit namazı ne zaman kılınır? Tilavet secdesi kerahet vakitlerde yapılabilir mi? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplı

Müslüman Olmadan Önce Yapılan Amellere Sevap Var mı?

Müslüman olmadan önce yapılan iyiliklerin ecri var mıdır? Abdullah Sert Hocaefendi anlatıyor.

Zikir Çekerken Başka Bir Şey Düşünmek Doğru mu?

Zikir yaparken rabıta yapmak uygun olur mu? Zikir çekerken başka bir şey düşünmek, bir işle uğraşmak doğru mudur? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Ramazan’dan Kaç Gün Önce Nafile Oruç Tutmayı Bırakmalı?

Ramazan'ı karşılamak için oruç tutulur mu? Bir kimse Ramazan ayı girmeden kaç gün önce nafile oruç tutmayı bırakmalıdır? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.