Kur'an ve Tefsir

Bakara Suresinin 173. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 173. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Bakara suresinin 173. ayetinde geçen “Allah’tan başkası adına kesilen” ifadesini nasıl anlamalıyız? Baka

Nas Suresinin Tefsiri

Nas suresi, Kur’ân-ı Kerîm’in yüz on dördüncü ve son sûresidir. Adını her âyetinin sonunda yer alan nâs (insanlar) kelimesinden alan Nas suresinin tefsirini yaz

Bir İnsanın Sahip Olabileceği En Değerli Şey

Peygamberimizin (s.a.s.) göre, bir insanın sahip olabileceği en değerli şeyler...

Bakara Suresinin 168. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 168. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Bakara suresinin 168. ayetinde emredilen “helâl ve temiz olanlarından yiyin” ayetini nasıl anlamalıyız?

Bakara Suresinin Tefsiri

Âyetü’l-Kürsî’yi de içinde bulunduran Bakara suresi, Kur’ân-ı Kerîm’in en uzun sûresidir. Bu hâliyle Kur’ân’ın geniş bir özeti mâhiyetinde olan Bakara suresinin

Bakara Suresinin 155. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 155. ayeti ne anlatıyor? Bakara suresi 155. ayette ne anlatılmak isteniyor? Belalara sabredenlerin müjdeleneceğini haber veren ayet, Bakara sur

Fatiha Suresinin Tefsiri

Fatiha sûresi, Kur’an-ı Kerim’in ilk sûresi olduğu için “başlangıç” anlamına “Fâtiha” adını almıştır. Ayrıca, “Ümmü’1-Kitab” (Kitab’ın özü) “es-Seb’ul-Mesânî” (

Bakara Suresi 152-153. Ayetler Ne Anlatıyor?

Bakara suresi 152-153. ayetlerde ne anlatılmak isteniyor? Allah’ı zikretmeyi emreden ve bunun mükâfatını müjdeleyen ayetler; Bakara suresi 152-153. ayetlerin me

Bakara Suresinin 144. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kıble hangi ayetle değişti? Bakara suresinin 144. ayeti ne anlatıyor? Bakara suresinin 144. ayetinde geçen “Allah’ın boyasıyla boyanmak” ifadesi ne anlama geliy

Felak Suresi Okunuşu ve Anlamı

Felak ne demek? Felak suresi ne zaman ve nerede inmiştir? Felak suresi kaç ayettir? Felak suresi ne anlatıyor? Felak suresi ve anlamı nedir? Felak suresinin faz

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.