Hikâyeler

Maskeli Medeniyet Dünyamızı Ne Hale Getirdi?

Düşmanı bu topraklara uğratmamak, mâbedinin göğsüne nâ-mahrem eli değdirmemek, dînin temeli olan ezanları susturmamak için gözünü kırpmadan şehid olan dedelerin

600 Senedir Fatih'in Emanetini Koruyorlar

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Erkam Radyo'da icra edilen "İstanbul'un Sırları" programında 139 günde yapılan Rumeli Hisarı'nın özelliklerini ve Fatih Sult

Koyun Baba Kimdir?

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Erkam Radyo'da icra edilen "İstanbul'un Sırları" programında Ni'mel-Ceyş'ten olan Koyun Baba Hazretleri ile Sâbire Sultan'ın

Anadolu Hisarı Hakkında Bilinmeyenler

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Erkam Radyo'da icra edilen "İstanbul'un Sırları" programında İstanbul'daki en eski Türk eseri Anadolu Hisarı'nın niçin yapıl

Mimar Sinan'ın Süleymaniye Hatıraları

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Erkam Radyo'da icra ettiği "İstanbul'un Sırları" programında Mimar Sinan'ın kalfalık eseri olan Süleymaniye Camiî ile alâkal

Takkeci İbrahim Ağa'ya Hazine Bulduran Rüya

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Takkeci İbrahim Ağa'ya hazîne bulduran rüyânın hikâyesini anlatıyor...

Şeyh Efendinin Son Nefes Endişesi

Kelâmî Dergâhı postnişîni Muhammed Esâd Erbilî Hazretlerine bağlanmak isteyen bir müderrisin Es’âd Efendi ile arasında geçen ibretlik hadise...

Yunanistan'a Umut Veren 'kurtuluş'

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, 2. Dünya Savaşı döneminde açlıktan kırılan ve Türkiye'den yardım talebinde bulunan Yunanistan'a yapılan gıda yardımını anlat

Osmanlı Çayla Nasıl Tanıştı?

Osmanlı, dünyada sudan sonra en çok tüketilen sıvı olan çayla nasıl tanıştı?

İmrahor İlyas Bey Camiî Tarihi

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Bizans ve Osmanlı devrinin en eski ve büyük mâbedlerinden biri olan İmrahor İlyas Bey Camiî’nin buruk hikâyesini anlatıyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.