HAYATIMIZ

Son Nefeste İstiğfar Etmek

Son nefes hususunda peygamberler hâricinde hiç kimse teminat altında değildir.

internette Paylaşılmaması Gereken Bilgiler

Teknoloji işlerimizi kolaylaştıran ve hoşumuza giden yenilik ve icatlarla özellikle son 20-30 yıldır hayatımızda yer buluyor. Son on yıldır internetin yaygınlaş

Kendinizi Hiç Hesaba Çekiyor Musunuz?

“Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe, aslâ birr’e (yani hayrın kemâline) erişemezsiniz. Her ne infâk ederseniz; şüphesiz Allah, onu hakkıyla bilir.” (Âl-i İmrâ

İsraftan Kaçan Zengin Olur!

Cimrilik gibi, israf da kötü bir alışkanlıktır. Dinimiz her işte orta halde olmayı emreder, aza kanâat eden, rızkını kolaylıkla temin eder. Geçim sıkıntısı çekm

Nasıl Öleceksiniz?

İnsanoğlu için kaçınılmaz olan ölüm, herkesin karşısına nasıl yaşadıysa öyle çıkar.

Tuvalet Âdâbı Nasıl Olur?

Eskilerin zarif deyimiyle def-i hacet, yani tuvalet ihtiyacı insanın en doğal ve zorunlu ihtiyacıdır. İslâm Peygamberi bu doğal ihtiyacın giderilmesine bile bir

Allah'ın Kendisini Sevmesini İsteyen Kişi Ne Yapmalı?

Kâinatta var olan her zerre, dâimâ Cenâb-ı Hakk’a itaat hâlinde. Güneş bu itaat çerçevesinde doğup batıyor. Günler bu itaatle uzayıp kısalıyor. Toprak bu itaati

İki Farklı Nimet: Zenginlik ve Fakirlik

Zenginlik, Aziz ve Celil olan Allah’ın sevgisine bağlanmak ve bu sevgi ile bütünleşmektir. Fakirlik ise, Allahü Teâlâ’dan uzaklaşmak ve kendini ondan gayrı varl

Tevbe Nedir? İstiğfar Nedir?

Ulvî âlemlere tâlip olan insan, dünyanın ve nefsâniyetin maddî ve mânevî bütün kirlerinden, lekelerinden temizlenmeye azmetmelidir. Çünkü kul haklarıyla, haraml

Müslümanlar Birbirini Neden Sevmeli?

Müslümanlar birbirini sevmedikçe iman etmiş sayılmaz, iman etmedikçe de cennete giremezler.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.